| Burası benim odam ve kimse beni buradan çıkaramaz, ...benim küstah oğlum bile. | Open Subtitles | هذه غرفتي ولن يستطيع احد ان يخرجها مني وحتي ولوكان علي رأسهم ابني الكبير |
| Burası benim odam. Beni yalnız bırak. | Open Subtitles | انا لااريد التحدث مع احد هذه غرفتي واريد البقاء وحدي |
| Burası benim odam. - Görülecek pek bir şey yok. | Open Subtitles | هذه غرفتي هنا لا يوجد شيء مثير للاهتمام , لا شيء ليُرى |
| Bu benim odam. Beşiğim şu duvarın oradaydı. | Open Subtitles | هذه غرفتي سريري كان بجوار هذا الحائط مباشرة |
| Bu benim odam,sizin değil. | Open Subtitles | هذه غرفتي ، غرفتك هناك |
| Dostum, bak Bhaskar Bu oda benim, dinle Bhaskar. | Open Subtitles | رجل طيب, لكن باكسار انظر هذه غرفتي, استمع باكسار |
| Benim odam burası. Gitmeyeceğim. | Open Subtitles | هذه غرفتي ، لن أذهب |
| Paralel bir evrende Burası benim odam olabilirmiş. | Open Subtitles | كما تعلم ، في كون بديل آملت بأن تكون هذه غرفتي |
| Burası benim odam ve sen benim kızımsın. En azından bir gün öncesine kadar kızımdın. | Open Subtitles | هذه غرفتي وانتي فتاتي، او على الاقل كان بالامس. |
| Yeter. Burası benim odam ve senden dışarı çıkmanı istiyorum. | Open Subtitles | إنتظر ، هذه غرفتي و أريدك أن تخرج |
| İçeri giremezsin. Burası benim odam. Sana sonra onun odasını gösteririm. | Open Subtitles | لا يمكنكِ الدخول, هذه غرفتي سترينها غرفتكِ لاحقاً . |
| Burası benim odam olacak. Mavi bir yatak alacağım. | Open Subtitles | ستكون هذه غرفتي سآخذ الفراش الأزرق |
| Burası benim odam, Burada uyuyabilirsin. | Open Subtitles | هذه غرفتي. يمكنكِ أن تنامين هنا. |
| Burası benim odam, kumandayı senden alacağım! | Open Subtitles | هذه غرفتي سآخذ جهاز التحكم منك |
| Bir sürü şeyi kendi kendilerine yapmaya başladılar -- hastanın odasına girişteki döşemeleri değiştirdiler böylece hasta şunu düşünebiliyor, "Burası benim odam, bana ait bir alan "-- var olan bir sorunu çözebilen ilginç bir tasarım çözümü. | TED | الأشياء التي بدأت يفعلونها بأنفسهم -- مثل تغيير الأرضية المؤدية إلى غرفة المريض بحيث تشير ، "هذه غرفتي ، هذه هي مساحتي الخاصة ،" -- كان حقاً حلاً تصميمياً مميَّزاً للمشكلة. |
| Ben burada yaşıyorum. Bak, Burası benim odam. | Open Subtitles | أنا أعيش هنا أنظري هذه غرفتي |
| Bu benim odam. Seninki karşıdaki oda. | Open Subtitles | هذه غرفتي أنت هناك |
| Bu benim odam. | Open Subtitles | هذه غرفتي - نعم - |
| Bu benim odam. | Open Subtitles | هذه غرفتي العمة (جوي) قالت |
| - Bu oda benim. | Open Subtitles | هذه غرفتي. |
| Benim odam burası. | Open Subtitles | هذه غرفتي |
| Burası eskiden benim odamdı. | Open Subtitles | لقد كانت هذه غرفتي |