Bu arkadaşlığın üstüne bardaktan boşanırcasına yağan yağmurdan söz ediyorum. | Open Subtitles | .. اتحدث عن أنها تمطر بغزارة على هذه هذه الصداقة |
Ve Stuxnet bunlardan birine bulaştığı zaman Bu hakkında endişe duymamızı gerektiren riskler türünde devasa bir devrimdir. | TED | و عندما يصيب ستكس نت احدى هذه هذه ثورة عظيمة في نوع الخطر الذي يجب ان نقلق بشأنه |
Sadece bunu size göstermek için, Bu CDC'den. | TED | ولأريكم هذه, هذه الصورة مأخوذة من مركز السيطرة على الأمراض. |
Bu teknolojiyi kullanarak Bu olağanüstü georeferanslı görüntüleri elde edebiliriz. | TED | بإستخدام هذه التقنية، بإمكاننا أن نجعل هذه هذه المناظر الجغرافية الرائعة. |
Sizin zamanınızdaki bir kadın için oldukça büyük bir beceri Bu... Bu günlerde ve Bu yaşta. | Open Subtitles | إنه إنجاز كبير للمرأة فى أيامكم هذه هذه الأيام وهذا العصر |
Orada devreye Bu girdi. Tüm tünellerin tek haritası Bu. | Open Subtitles | و من هنا جاءت هذه هذه هي الخريطة الوحيدة لكل الفجوات |
Bu bir açıklama iş yerinde bulduğum bir notla ilgili. | Open Subtitles | ..هذه هذه افادتي التي تتعلق بمذكره وجدتها علي مكتبي |
Bakın, Bu küçük kızı için... Bu küçük kızı için eve dönüyor. | Open Subtitles | أنا أعني, انظر, هو لديه هذه . هذه الفتاة الصغيرة ليعود للبيت من أجلها |
Evet, ama çoğu kişiye göre, Bu büyüleyici anıt,- Bu başyapıtın heybeti karşısında sararıp solmaktadır. | Open Subtitles | أجل، ولكن الكثيرون يقولون أن التذكار الإعجازي يشحب أمام هذه .. هذه التحفة المتأخرة |
Bu kız onu bir an için mutlu edecekse bile, Bu ona fazla! | Open Subtitles | إذاً هذه , هذه الفتاه أعطت دقيقة واحده من السعادة إنها دقيقة كثيرة جداً |
Bu şeyler kanallarda hep olur ama sadece esilirler ve siz onları görmezsiniz. | Open Subtitles | لا هذه.. هذه الأمور تحدث طوال الوقت على الشبكات, انهم فقط يقطعونها |
Bu şeyler kanallarda hep olur ama sadece esilirler ve siz onları görmezsiniz. | Open Subtitles | لا هذه.. هذه الأمور تحدث طوال الوقت على الشبكات, انهم فقط يقطعونها |
Tek bir ben Bu deneyim için saçma sapan, dar bir bakış açısıdır. | Open Subtitles | الكبرياء الفردي هو زاوية ضيقة بشكل سخيف للنظر إلى هذه, هذه التجربة |
Bu görüşmede başarılı olacaksın, tamam mı? | Open Subtitles | أنتي رائعه كما أنكِ ذكية وستنالين هذه هذه الوظيفة |
Peki, Bu koruyucu çemberler gerçekten işe yarıyor mu? | Open Subtitles | , و هذه . . هذه الدوائر الحامية هل تعمل؟ |
Arabayı yağlamak? Gördün mü, Bu yüzden Bu konuları seninle konuşmak istemiyorum. | Open Subtitles | أنظر، لهذا السبب لا أَتكلّمُ معك حول هذه هذه الأشياء. |
Bu harika, Bu güzel maceranın birgün biteceğini bilmek beni çok üzüyor. | Open Subtitles | إن هذا يجعلني حزين جداً حيث أن عليه أن ينتهي في يوم ما هذه.. هذه الحمامة، إنها جميلة |
Bu şey 3 karatlık zümrüt ve yakutlarla kaplı. | Open Subtitles | أسمع هذه , هذه المرأة مغطاة بثلاثة قيراط من الياقوت والعقيق المقطوع بشكل وسائد |
Blues'a benzesin istemiyorum. Bu blues değil. | Open Subtitles | لا أريد أن تضفي البلوز على هذه هذه ليست موسيقى بلوز |
Artı, Bu ihtiyacım olan zorlamaydı zaten. | Open Subtitles | بالاضافة, هذه.. هذه هي الدفعة التي اريدها |
Güzel bluz... bunlar için teşekkürler, domates mi bilmiyorum ama. | Open Subtitles | ذلك قميص جميل شكرا على هذه هذه ... هذهلاأدري مما هي مصنوعه لكنها لذيذه حقاً |