| kaçtım, çünkü polislerle konuştuğum görülürse işim biter. Azizler muhbir konusunda paranoyak oldular. | Open Subtitles | هربتُ لأنني سأكون بعداد الأموات إن رآني أحد أخاطب الشرطة، فالعصابة تشك بوجود مخبرين الآن |
| Daha güvenli olacağını düşündüğüm için tanıklık etmekten kaçtım. | Open Subtitles | هربتُ من الشهادة لأنّي إعتقدتُ أنّه سيكون أكثر أمناً. |
| Üzgünsen git. Ben senden kaçtım! | Open Subtitles | هربتُ لاتفادى رؤيتك فلماذا جئت تبحث عني مجدداً |
| Geçen hafta okuldan Kaçtığım zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكر الأسبوع الماضي عندما هربتُ من المدرسة؟ |
| Ben en azından kaçmıştım. Sen denemiyorsun bile. | Open Subtitles | على الأقل أنا هربتُ وأنتِ لم تحاولي الهرب حتّى |
| Eğer paramla kaçarsam sadece bir kaç ay içinde başka bir şehre gidip, yeniden başlayabilirim. | Open Subtitles | إذا هربتُ بأموالي في ظرف بضعة أشهر سأتمكن من إحكام قبضتي على بلدة أخرى و البدء من جديد. |
| Bu gettolardan daha önce kaçtım. | Open Subtitles | لقدْ هربتُ من هذه المخيمات السكنية المغلقة من قبل |
| Ölümden kaçtım defalarca ama annemin ölümü henüz hazır olmadığım kalleşçe bir yumruktu. | Open Subtitles | هربتُ من الموت مراراً وتكراراً، لكن وفاة والدتي كان لكمة قوية لم أكن مستعداً لها. |
| Ellcrys beni uyarmaya çalışıyormuş oysa ben kaçtım. | Open Subtitles | الإلكريس كانت تحاول إنذاري، بينما هربتُ. |
| Ben kaçtım. - Her şeyi ardımda bıraktım. | Open Subtitles | لقد هربتُ بعيدًا، ووضعت كل ذلك وراء ظهري |
| 13 yaşımdayken kaçtım. | Open Subtitles | ولذلك هربتُ وأنا في الثالثة عشرة |
| Bir siparişi hazırlamakla meşguldüm. Ben de kaçtım. | Open Subtitles | كنتُ مُكلّفاً بإجراء عملٍ، لذا هربتُ. |
| Fakat ben kaçtım, ben kaçtım. | Open Subtitles | إلى خارج البلاد، لكنني هربتُ. هربت |
| Kimse yoktu, ben de kaçtım. | Open Subtitles | و لمْ يكُ ثمة أحدٌ هنا, و هكذا هربتُ |
| Sadece dayak yememek için kaçtım. | Open Subtitles | لقد هربتُ بعيداً لأتجنّب الضّرب. |
| - Sürgünden kaçtım diyorum! | Open Subtitles | قلتُ أنني هربتُ من المكان الذي نُفيتُ إليه! |
| Bu iş için uygun adam değilim. Tamam mı? kaçtım. | Open Subtitles | لستُ المناسب للمهمة، لقد هربتُ. |
| Şeyi hatırlıyor musun... Senin evine Kaçtığım zamanı? | Open Subtitles | أتذكرين ذلك الوقت الذي هربتُ فيه إلى منزلك؟ |
| Şeyi hatırlıyor musun... Senin evine Kaçtığım zamanı? | Open Subtitles | أتذكرين ذلك الوقت الذي هربتُ فيه إلى منزلك؟ |
| - Jasmine teyzeniz sevmişti. Ben kaçabildiğim kadar hızlı bir şekilde kaçmıştım. | Open Subtitles | لكنني قد هربتُ من المنزل بأسرع ما يُمكنني. |
| Ekibin bildiği gibi, Federallerin baskınından kaçmıştım. | Open Subtitles | بقدر ما يعرف الطاقم، فقد هربتُ عندما اقتحم الفيدراليّين المكان. |
| kaçarsam, şanssız zavallının teki benim yerimi alacak. | Open Subtitles | لو هربتُ.. فإن شخصاً مسكيناً آخر سيتوجب عليه أن يحل محلي |
| Kaçtığımı fark etmişsindir sanırım. | Open Subtitles | أحزر أنّ بإمكانك القول أنّي هربتُ. |
| Ben o listede değilim o yüzden kaçmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | لم أكن على القائمة, لذا هربتُ نفسي إلى الاعلى |