"هس" - Translation from Arabic to Turkish

• Hess
• Hsu
• Tıs
• Ağlama

Bayan Hess'den aldığım uzaktan kumandalı bir arabanın içinde.
وجدتها فى سياره لعبه أخذتها من السيده - هس

Bayan Hess içeri girebilir mi?
هل من الممكن أن تذهب السيده - هس - للداخل ؟

"Pes", "Hess"e benziyor. Muhtemelen...
"فكلمة "مس=" مُشابهه لكلمة "هس ..فربما أن الشاهد "مس=حالة يرثى لها"

Hsu Chien buradayken güvendesin, ama kabadayılarla kavga etmeyi sever.
أنت آمن و (هس شان) حولك , لَكنه يحب مقاتلة الأشقياء.

Orada Hsu'nun sık sık gidip satranç oynadığı bir yer var.
هناك دكان حيث يذهب (هس) للعب الشطرنجِ في أغلب الأحيان.

Beni Hess için çalışmaya götürdükleri gün ...25nci bloğun önünden geçmek zorunda kalmıştım.
وفي اليوم الذي أصطحبوني لأبدأ عملي لدى (هس) أجبروني على السير متجاوزة 25 مجموعة من الأبنية

Kumandan Hess'e sekreterlik yapacak ...kadın bu!
-ستكون هذه المرأة السكرتيرة الخاصة بالقائد (هس)

Bayan Hess'i arayacağını sanıyordum.
أعتقد أنه يجب عليكى أحضار السيده - هس

Evet, ben Bayan Hess'le çin satrancı oynuyorum.
أجل أننى ألعب الشطرنج مع السيده - هس

Fargo, Hess'e ne olduğunu öğrenmemiz için yolladı bizi.
(أرسلتنا "فارجو" ليكتشفوا ماذا حدث لـ(هس

Ama mesele şu ki Vern, Hess'in cinayeti hakkında konuşmak için Lester'ın evine gidiyordu hani Lester'ın bulaşıp bulaşmadığını öğrenmek için.
(فيرن) كان مُتجه لمنزل (لِسار) (ليُحادثة بعملية قتل (هس ليعلم مدى احتمالية تورط (لستر) بالقضية

Hess öldürülüyor, ertesi gün Lester'ın evinde...
(يُقتل (هس) , ثم تحدث مذبحة بمنزل (لِستر

Siz ve bu diğer adamı Sam Hess hakkında tartışırken gördüğünü iddia eden bir şahidimiz var.
لدينا شاهدة قالت أنها رأتك (مع الرجل الآخر تتجادلون حول (سام هس

Elimdeki kanıt, Lester Nygaard'ın Hess cinayetinin gününde, bilindik bir katille görüştüklerini ispatlıyor ve sonraki gece Lester adamı arıyor.
(لديّ أدلة تضع (لستر نايجارد (في غرفة مع قاتل مجهول في بوم مقتل (هس ,وبالليلة التي تليها قام (لستر) بالإتصال على الرجل

Hsu ve Pi'nin onun evine gittiğini, ama daha sonra ayrıldıklarını söyledi.
لقد قال ان (هس)و(باي)عادوا الى وطنهم لكنهم تركوه قريباً .

Eğer Hsu geri gelmezse, çalışmayacağız.
اذا لم يرجع (هس)0 نحن لن نعمل.

Hsu döndükten sonra ona gitmesini söyleriz.
نحن سنخبره ان يذهب بعد عودة (هس)0

Hsu kardeş şurada yaşıyor.
الأخ (هس) يعيش هناك.

Bu Hsu Chien!
انه (هس شاين)0!

Sen şu Hsu Chien'ın getirdiğisin.
أنت الذى احضره (هس شين)0.

- Beşinci sırada Tıs!
-لا ! -الخامس هس

Ağlama bebek Ağlama bebek.
..لا تبكي.. هس..