| Sezar'ın Yunanistan'daki Kampı Thessaly yoluyla kıyıya çekilirsek Yağmur zamanına kadar tutunabiliriz. | Open Subtitles | ربما إذا انسحبنا إلي الساحل عبر ثيسلي يمكننا التحمل حتي هطول المطر |
| Fakat, Yağmur yağdıktan sonra o iz silinir gider hiçbir iz kalmaz. | Open Subtitles | لكن بعد هطول المطر ستختفي كل العلامات ولن يكون لها أي أثر |
| Tüm dünya sular altına kalana dek Yağmur 40 gün 40 gece sürdü. | Open Subtitles | واستمرّ هطول المطر أربعين يومًا وأربعين ليلة إلى أن غمر الماء العالم بأسره |
| Mahsulleri ve yağış miktarını tam olarak önceden bilebiliyorlar. | Open Subtitles | يتوقعون عدد المحاصيل و هطول المطر بدقة متناهية |
| Bütün o kutularla, yağmurun altında seni izledim. | Open Subtitles | لقد شاهدتك بجانب الصناديق اثناء هطول المطر. |
| Birkaç gün sonra parkta yürürken aniden Yağmur bastırıyor. | TED | بعد أيام، أنت تمشي في الحديقة عندما فجأة يبدأ هطول المطر. |
| Sağnak Yağmur ve az ışıkta, onları yakalamak zordur. | Open Subtitles | مع هطول المطر الغزير و الضوء الخافت فمن الصعب جداً أن تمسك بهم |
| Belkide Tesalya yoluyla körfeze geri çekilirsek Yağmur zamanına kadar tutunabiliriz. | Open Subtitles | ربما إذا انسحبنا إلي الساحل عبر ثيسلي يمكننا التحمل حتي هطول المطر |
| Sağanak Yağmur ve az ışıkta, onları yakalamak zordur. | Open Subtitles | مع هطول المطر الغزير و الضوء الخافت فمن الصعب جداً أن تمسك بهم |
| Yağmur bugün sona erecekmiş. Hava yaklaşık 15 derece olacakmış. | Open Subtitles | يفترض أن يتوقف هطول المطر اليوم ستقارب الحرارة الـ 50 درجة |
| Verimli, yemyeşil ormanlardan yükselen sis dağlardan esen iç tazeleyen meltemler serin bir Yağmur sonrası mis gibi kokan rüzgar ağaçlar, insanlık ve biz hayvanlar. | Open Subtitles | الرذاذ الندي المنبثق من الغابات الخضراء الخصبة الانتعاش لسفوح جبال الروكي رشة العطر الخلابة بعد هطول المطر |
| Yağmur bir nevi romantik, değil mi? Hı hıı! metal çubuğu bırak istersen. | Open Subtitles | هطول المطر شيء رومنسي اليس كذلك ؟ ربما قد ترغبين في ترك ذلك العامود الحديدي |
| Yağmur yağması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أنا مازلت في خوف ، وإني أتوقع هطول المطر |
| Burda olması çok iyi,önceki gün Yağmur herşeyi yok etmeden önce ölmüş | Open Subtitles | من الجيد أن تكون هنا، إنه ميت في اليوم الأخير قبل بدء هطول المطر |
| Nasıl olduysa Yağmur yağmadı. | Open Subtitles | حسناً. في كلّ الأحوال، لقد توقّف هطول المطر |
| Bu Yağmur kesilene kadar hiçbir yere gitmiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، لن أذهب لأي مكان حتى يتوقف هطول المطر. |
| Buzul çağlarında tropik bölgeler hatırı sayılır miktarda yağış almaktadır. | Open Subtitles | وعادة ما يكون هطول المطر خلال العصور الجليديّة أغزر من هطوله في الأقاليم الاستوائيّة في العالم. |
| New South Wales'ten Victoria'ya kadar bütün kıyı bölgelerinde... yağış ihtimali °%10. | Open Subtitles | و 100% فرصة هطول المطر للمناطق الساحلية المنخفضة تمتد من نيو ساوث ويلز إلى فيكتوريا |
| Daha yağmurun başlamasına çok var. | Open Subtitles | سوف يكون لدينا فتره قصيره قبل هطول المطر |
| yağmurun çatıya vururken çıkardığı sese bayılıyorum özellikle de geceleri. | Open Subtitles | أحب صوت هطول المطر على السقف خصوصاً في الليل |
| - yağmurda güneş gözlüğü takıyordu. | Open Subtitles | نعم كان يرتدى نظارة شمسية في اثناء هطول المطر لماذا لم تقتله اذن؟ |
| yağmurdan on dakika önce gökyüzü. | Open Subtitles | منظر السماء قبل بدء هطول المطر بـ 10 دقائق |