"هلا أخبرته" - Translation from Arabic to Turkish

• söyler misin
• söyler misiniz
• Lütfen ona

Lütfen iyi bir fikir olmadığını söyler misin?
هلا أخبرته فضلاً أنّ هذه ليست فكرة جيّدة؟

Ona bir dakika sonra geleceğimi söyler misin?
هلا أخبرته أنني سأقابله في خلال دقيقة؟

Ona ölümsüz aşkımı gönderdiğimi söyler misin?
هلا أخبرته بأني أرسله له حبي الأبدي؟

Kablo firmasının burda olduğunu söyler misiniz?
هلا أخبرته بأن شركة الكيبل كانت هنا؟

Lütfen ona kapıyı açmasını söyler misiniz?
هلا أخبرته ان يفتح الباب ، رجاءً ؟

Ona uğradığımı söyler misiniz, lütfen?
هلا أخبرته أنني عرجت عليه رجاءاً؟

Lütfen ona korkmamasını söyle endişe edecek hiçbir şey yok, buradan uzaklara götüreceğiz onu.
هلا أخبرته بأنه يجب ان لا يقلق، أرجوكي أخبريه.

Ona çok dikkatli olması gerektiğini söyler misin?
هلا أخبرته بأنه يجب أن يكون حذرا؟

Şunu kapatmasını söyler misin?
هلا أخبرته ليغلق آلة الكتابة ؟

Ona özür dilediğimi söyler misin?
هلا أخبرته بأني آسفة

Eğer Bill Hickok'u ya da o geri zekalı Charlie Utter'ı görürsen... hayvanlara göz kulak olduğumu söyler misin?
إن رأيت (بيل هيكوك) أو ذلك الوغد (تشارلي أتر) هلا أخبرته أني اهتممت بالمخزون!

Barkley'i görürsen biletinin mutfak masasında telefonun yanında olduğunu söyler misin?
إذا رأيت (باركلي)، هلا أخبرته أن تذاكره على الطاولة بجوار الهاتف في المطبخ؟

Eğer benden önce Nolan'ı görürsen ona bara bir uğramasını söyler misin?
أنصتي، إذا رأيت (نولان) قبلي هلا أخبرته بأن يمرّ على الحانة؟

Bana göz kulak olduğu için teşekkür ettiğimi söyler misiniz?
هلا أخبرته عن مدى امتناني لأعتناه بي؟

Kalkmasını söyler misiniz konukları geldi.
هلا أخبرته أنه لديه بعض الضيوف؟

Lütfen kendisine Bay Adib Abdul-Kerim'in Şam'a döndüğünü söyler misiniz?
هلا أخبرته أن "أديب عبد الكريم" عاد ل"دمشق"؟

Lincoln Hawk'ın onunla konuşmak istediğini söyler misiniz ?
هلا أخبرته أن (لينكولن هوك) يريد التحدث معه ؟

Batı yakasından Çavuş Carver'ı aramasını söyler misiniz, lütfen?
هلا أخبرته بأن يتّصل بالرقيب (كارفر) في المخفر الغربي من فضلك ؟