| Tembel adam dedi ki önümüzde bir aslan var sokaklarda bir aslan var. | Open Subtitles | فقال الرجل الكسلان... هناك أسد في الطريق هناك أسد في الشوارع |
| Tembel adam dedi ki önümüzde bir aslan var sokaklarda bir aslan var. | Open Subtitles | فقال الرجل الكسلان... هناك أسد في الطريق هناك أسد في الشوارع |
| Nicalski, orada bir tane daha aslan var. | Open Subtitles | نيكلاسكي هناك أسد آخر هناك |
| Azılı bir aslan varmış ve çok güzel bir ovada yaşarmış. | Open Subtitles | إذاً، كان هناك أسد عنيف وكان يعيش في غابة استوائية جميلة |
| Bir zamanlar pençesinde dikenler olan büyük, zalim bir aslan vardı. | Open Subtitles | كان هناك أسد شرير وعملاق... دخلت شوكة في كفّه |
| Vakti zamanında, bir aslanın şöhreti etrafa yayılmış. | Open Subtitles | ذات يوم، كان هناك أسد ذاع صيته بالداخل والخارج |
| İşte bu yüzden bir aslanın üzerine eğilip seni yediğini zannediyorsun. | Open Subtitles | ولهذا السبب تشعر كما لو كان هناك أسد... على وشك إفتراسك. |
| - Koyunlarımızı öldüren bir aslan var. | Open Subtitles | هناك أسد قتل خرافنا |
| Sadece bir aslan böyle dans edebilir! | Open Subtitles | هناك أسد واحد يمكنه التحرك هكذا |