| Evet, anne. Sana söylemem gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | نعم يا أمي هناك أمر آخر علي أن أخبركم به |
| Holografiyle ilgili henüz söylemediğim Bir şey daha var, bilmeniz gerekiyor. | TED | هناك أمر آخر تحتاجون لمعرفته حول الصور ثلاثية الأبعاد لم أخبركم عنه بعد. |
| - Teşekkür ederim, Bay Atkins. - Bilmeniz gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | شكراً لك سيد اتكينز هناك أمر آخر أعتقد يجب عليك معرفته |
| Nedenlerim beni ilgilendirir. başka bir şey var mı? | Open Subtitles | لأسباب شخصية تتعلق بى, والآن, هل هناك أمر آخر ؟ |
| Emily hakkında söylemek istediğiniz başka bir şey var mı? | Open Subtitles | هل هناك أمر آخر تريد إخباري به بخصوص إيميلي؟ |
| Bir şey daha var, fakat henüz tam olarak nereye ileteceğini bilmiyorum, bu nedenle... | Open Subtitles | هناك أمر آخر لكني لا أعلم إلى أين يقودني |
| Bir şey daha var. Kocanla yattım, eski kocanla. | Open Subtitles | هناك أمر آخر لقد ضاجعتُ زوجكِ، زوجكِ السابق |
| Bir temizleme ekibi gönderiyoruz ama başka Bir şey daha var. | Open Subtitles | سنرسل فريق تنظيف في الحال لكن هناك أمر آخر |
| Bu arada bilmeniz gereken çok önemli Bir şey daha var. Şu kodları gördünüz mü? | Open Subtitles | هناك أمر آخر كبير نوعاً ما عليكم أن تعلموا بشأنه أترون هذا التتابع من الشيفرات هنا؟ |
| Düşündüğüm gibi, dövülerek öldürülmüşler ama Bir şey daha var. | Open Subtitles | كما ظننت ضربتا حتى الموت لكن هناك أمر آخر |
| Erkek mağaran demişken, söylemem gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | بشأن كهفك الصبياني هناك أمر آخر عليّ إخبارك به |
| Sana söylemek istediğim başka Bir şey daha var. | Open Subtitles | هناك أمر آخر أريد إخبارك إياه. |
| Şimdi dağlara doğru yol alıyoruz. Bir şey daha var: | Open Subtitles | نحن في طريقنا إلى الجبال, هناك أمر آخر: |
| Ve Bir şey daha var. | Open Subtitles | بلى ، يمكنك ذلك. و هناك أمر آخر. |
| Aslında yapmam gereken Bir şey daha var. | Open Subtitles | في الحقيقة هناك أمر آخر علي أن أفعله |
| - Bir şey daha var bütün bu olayı bambaşka bir hale sokabilir. | Open Subtitles | - هناك أمر آخر قد يحول المسألة إلى أمر مختلف كليا. |
| Baş komiser, küçük Bir şey daha var. | Open Subtitles | في الواقع حضرة المشرفة هناك أمر آخر |
| Pörsümüş, o gece hakkında hatırladığın başka bir şey var mı, mesela nereden gelmiş oldukları? | Open Subtitles | يا صاحب التجاعيد هل هناك أمر آخر يمكنك إخبارنا به؟ المكان الذي أتيا منه مثلاً؟ |
| Ama başka bir şey var. | Open Subtitles | عن شيء مختلف بشكل كبير، لكن هناك أمر آخر. |
| Söylemek istediğin başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أكبح شهواتي هل هناك أمر آخر تودي إخباري به؟ |
| O zaman sizin için yapabileceğim başka bir şey var mı? | Open Subtitles | إذن، هل هناك أمر آخر أسديه لكما؟ |