"هناك إثنين" - Translation from Arabic to Turkish

    • iki
        
    Şimdi çıkacak iki aktör çok komik. Open Subtitles هناك إثنين من الممثلين الكومديين قادمين بعد ذلك إنهم مضحكون جدا
    Bu arada, nereye gitsem beni izleyen, iki beyaz adam var.. Open Subtitles مصادفة, هناك إثنين بيض يتبعوننى أينما ذهبت
    Bu arada, nereye gitsem beni izleyen, iki beyaz adam var. Open Subtitles مصادفة, هناك إثنين بيض يتبعوننى أينما ذهبت
    Yenilmeyen iki tane ağırsiklet şampiyonu var ve dövüşmüyorlar. Open Subtitles سيكون هناك إثنين من أبطال العالم فى الوزن الثقيل لم يُقهروا بعد , و لن يقاتلوا مرة أخرى
    Yenilmeyen iki tane ağırsiklet şampiyonu var ve dövüşmüyorlar. Open Subtitles سيكون هناك إثنين من أبطال العالم فى الوزن الثقيل لم يُقهروا بعد , و لن يقاتلوا مرة أخرى
    Anlayamıyorum. İki kişisiniz ve yine de onu kurtaramadınız. Open Subtitles لم أفهم , هناك إثنين منك ولكنك لم تستطيعي إنقاذه ؟
    Sanırım iki gazeteci tam senin önündeydi. Open Subtitles أعتقد أن هناك إثنين من المراسلين وصلوا هناك قبلك
    Sanırım iki kişiler ama elimde yalnızca birinin ismi ve eşkâli var. Open Subtitles أعتقد أنّ هناك إثنين لكن ليس لديّ سوى إسم ومواصفات أحدهما
    Aynı bölgede geçen hafta iki genç daha ölü bulundu. Open Subtitles كان هناك إثنين من المراهقين وجدوا ميتين في نفس المنطقة إلاسبوع الماضي
    Rachel öldü, ve dışarda iki Renard olamaz. Open Subtitles راتشيل ميتة، ولا يُمكن أن يكون هناك إثنين رينارد بالخارج
    Bu cinayetin iki mağduru vardı. Cinayette ölen kişi ve Manson, işlemediği bir cinayetten hüküm giymiş olduğu için. TED كان هناك إثنين من الضحايا في تلك جريمة ... الضحية التي قُتلت بالفعل ومانسون الذي ذهب إلى السجن، لأجل جريمة لم يرتكبها.
    Ve orada tam gün gazeteci olarak çalışan, isyancılardan olmayan iki gazeteci de var. TED وكان هناك إثنين من الصحافيين في المكان الذين ليس لهم شأن بالمتمردين لأن هذه هي وظيفتهم .
    Geçen hafta hiç sevilmiyordum. Şimdiyse iki insan seviyor. Open Subtitles الأسبوع الماضي أنا كنت غير محبوبة الأن هناك إثنين يحبونني...
    İki üstü açılır soluk yeşil renkte 1964 model Buick Skylark, öyle mi? Open Subtitles لكن هل هناك إثنين باللون الأخضر "بويك 1964"؟
    - Her neyse,Şimdi iki tane oldu. Open Subtitles على أية حال، هناك إثنين منهم الآن.
    Ofise indim ve orada iki FBI ajanı oturuyordu. Open Subtitles ... ذهبتُ إلى المكتب وكان هناك إثنين من عُملاء مكتب التّحقيقات الفيدراليّ يجلسون هناك
    Gördüğünüz gibi, kucaklarında tamamiyle aynı garip aletler olan iki mucit var ve bir patent ofisinin bekleme odasında karşılaşıyorlar. TED كما ترون , هناك إثنين مخترعين لهم نفس الأجزاء العلوية من الأرجل , وإنهم يتقابلون فى غرفة الإنتظار الخاصة بوكيل الإختراعات .
    Benim söylemek istediğim, bu bir bakıma pratik bir yaklaşımdı, her şehir bloğunda yaklaşık iki ya da üç yangın musluğu bulunmaktadır. TED أريد فقط أن أقول أنه كان مجرد نوعاً من القياس علي الرغم من ، أن هناك إثنين أو ثلاثة حنفيات لإطفاء الحريق في كل مربع من المدينة .
    İki kişi. Open Subtitles هناك إثنين منهم
    Sizi iki kişi sanıyordum. Evet, normalde öyledir. Open Subtitles ظننت بأن هناك إثنين

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more