| Birçok şey onları meraklandırabilir, ...ama anlayamayacakları bazı şeyler var. | Open Subtitles | انهم رائعون بعدة امور ولكن هناك اشياء لا يفهمونها فحسب |
| Yani, matematiksel gerçeklik dünyasında bile ispatlanması imkânsız şeyler var. | Open Subtitles | حتى في عالمك الرياضي البحت هناك اشياء لا يكن إثباتها |
| Yani, matematiksel gerçeklik dünyasında bile ispatlanması imkânsız şeyler var. | Open Subtitles | حتى في عالمك الرياضي البحت هناك اشياء لا يمكن إثباتها |
| Anne, sana Paco hakkında söylemem gereken çok şey var. | Open Subtitles | أمي. هناك اشياء كثيرة أود أن أحكيها لك عن باكو |
| Konuşmamız gereken bir şey var. Şurada baş başa konuşabiliriz. | Open Subtitles | هناك اشياء علينا مناقشتها أدخلى هنا لنكون وحدنا |
| Ölümden kötü şeyler vardır... ve ben hepsini yapabilirim. | Open Subtitles | هناك اشياء اسوأ من الموت واستطيع فعلها كلها |
| Birçok insanın bir araya geldiği toplu herhangi bir şeye katılıyorsanız, dinde sizin için bir şeyler var. | TED | اذا كنت تعمل بشيء طائفي يستدعي وجود الكثير من الناس يجتمعون معا هناك اشياء تفيدك في الدين. |
| Ama Sherlock'un eğer gerçekten iyileşmek istiyorsa, başka çıkması gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | لكن هناك اشياء يجب على شيرلوك التعامل معها ان كان حقا يريد التحسن |
| Başkalarına söyleyip de bana söylemediğin şeyler var mı gerçekten? | Open Subtitles | اقصد, هل هناك اشياء فعلا تخبرينها لأناس ولا تخبريني بها؟ |
| Ama bazı şeyler var ki örneğin, basketbol koçlarının bilmek istediği. | TED | لكن هناك اشياء التي على سبيل المثال، مدربين كرة السلة يريدون معرفته. |
| Endişelenecek daha acil şeyler var. | Open Subtitles | اخشى ان يكون هناك اشياء هامة لنقلق عليها |
| Bitti. Yapmam gereken ve senin uzak olmanı gerektiren şeyler var. | Open Subtitles | لقد انتهينا مارى هناك اشياء سافعلها وانتى لستى جزء منها |
| Bu gece vampirlerden daha tehlikeli bir şey var. | Open Subtitles | هناك اشياء اسوء من مصاصى الدماء فى الليل مثل ماذا؟ |
| Gözlerini kapat ve unutma ki hayalini kurabileceğin bir sürü şey var. | Open Subtitles | اغمضى عينيك و تذكرى ان هناك اشياء كثيرة لتحلمى بها. |
| Birkaç şey var. | Open Subtitles | هناك اشياء متعدده المتطفلون و رفاقهم كما تعرفوا |
| Yapabileceğim başka bir sürü iyi şey var. | Open Subtitles | هناك اشياء كثيره يمكنني فعلها تعرفين,اشياء افضل |
| Bak, eminim senin de bende beğenmediğin şeyler vardır. | Open Subtitles | انظر, أنا متأكده من ان هناك اشياء لا تحبها بي |
| Tehlikeli bir şeyler Bana güvenmek zorundasın tatlım | Open Subtitles | هناك اشياء خطرة ظهرت يجب ان تثقي بي عزيزتي |
| Bak, seni hayal kırıklığına uğratmaktan nefret ediyorum ama başka şeyler de var. | Open Subtitles | حسنا انا لا احب احباطك هناك اشياء اهم من ذالك |