| İnsanlar bin yıldır yıldızları izledi ve Yukarıda sessizce kaderlerini yazan bir tanrısal varlık olup olmadığını merak etti. | Open Subtitles | لقد حدق البشر في النجوم لآلاف السنين متسائلين عما إذا كان هناك إله هناك بالأعلى يوجه مصائرهم في صمت |
| Onlar Yukarıda şu tepelerdeler, yüzlercesi. | Open Subtitles | يوجد هناك بالأعلى على التلال المئات منهم |
| Hayır. Yukarıda neler olduğunu tam olarak göremiyorsunuz. | Open Subtitles | لا، أنت لا تستطيع رؤية ما يحدث هناك بالأعلى |
| Ben sadece bebeği ve yukarıdaki kedileri düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط قلقه حيال الطفل ..و القطط هناك بالأعلى |
| Rene; ben yukarıdayken, başıma geleceklerin canı cehenneme dedim ve vaktimi sonuna kadar kullandım. | Open Subtitles | أتعلمين, عندما كنت هناك بالأعلى أخذت وقتي تباً للعواقب |
| Yukarıda mı? Hey. Orada olduğundan emin misin? | Open Subtitles | نعم أنها هناك بالأعلى هل أنت متأكد أنها هناك |
| - Bebeğim Yukarıda uyuyor. - Bebeğin mi Yukarıda? | Open Subtitles | ـ أن أبني نائم هناك بالأعلى ـ أبنكِ في الأعلى؟ |
| Yukarıda kocaman bir fare olduğunu biliyor muydunuz? | Open Subtitles | مرحباً , هل كنتما تعرفان بأن هناك فأر ضخم هناك بالأعلى ؟ |
| Tamam yatmaya hazır mısın? Rub a dub dub. Sizinle Yukarıda buluşurum çocuklar. | Open Subtitles | حسناً , مستعد لوقت الحمام ؟ سأراكما يا رفاق هناك بالأعلى |
| Küçük kız kardeşimiz, Yukarıda tahta kurduyla konuşuyor. | Open Subtitles | أختنا الصغيرة هناك بالأعلى تتحدث مع ديدان الخشب. |
| 15 olsa olmaz mı, Sharon? Yukarıda toplantı yapmaktan nefret ediyorum. | Open Subtitles | أعطيني خمس عشر ، شارون؟ أكره القيام بلقاءات هناك بالأعلى |
| Her neyse Yukarıda. | Open Subtitles | حسنًا، مهما كان، أنه موجود هناك بالأعلى. |
| En güzel mağaralar daha Yukarıda, Kawa Dol'un altında. | Open Subtitles | أفضلُ الكهوف هناك بالأعلى تحت كاوا دول |
| Yukarıda Berlin biletimiz bizi bekliyor. | Open Subtitles | هناك بالأعلى, ذلك هو السبيل إلى "برلين". |
| Yukarıda Berlin biletimiz bizi bekliyor. | Open Subtitles | هناك بالأعلى, ذلك هو السبيل إلى "برلين". |
| Onu vuran adam sağ kalan, Yukarıda ağrı kesicileri vermişler rahat rahat yatıyor. | Open Subtitles | الرجل الذي أطلق النار عليه، المتبقي على قيد الحياة.. هناك بالأعلى يأخذ مسكنات الآلام، ويسترخي ...بكل راحة |
| Yukarıda, bir şişe ve tabanca var yanında. | Open Subtitles | إنه هناك بالأعلى مع زجاجة خمر ومسدس |
| Yukarıda ki bir çok ampül patlamış. | Open Subtitles | الكثير من المصابيح انفجرت هناك بالأعلى |
| Ben sadece bebeği ve yukarıdaki kedileri düşünüyorum. | Open Subtitles | أنا فقط قلقه حيال الطفل ..و القطط هناك بالأعلى |
| yukarıdaki küçük hanımdan büyük değildir ve... | Open Subtitles | إنها ليست سوى لا يمكنها أن تكون أكبر .. من تلك السيّدة التي هناك بالأعلى |
| Biliyorsun; orada, yukarıdayken düşündüğüm en son şey, oraya nasıl tekrar ulaşabileceğimdi. | Open Subtitles | أتعلمين, آخر شيء كنت افكر به عندما كنت هناك بالأعلى كان كيفية حصولي على دعم |