| Elbette içinde pek hoş olmayan şeyler de var, ama genel olarak bilim insanları evrenin varlığının muhtemelen iyi bir şey olduğu konusunda hemfikirler. | TED | ومن المؤكد أن هناك بعض من العناصر الأقل إثارة للشهية، لكن على العموم، فقد اتفق العلماء على أن وجودها هو على الأرجح أمر جيد. |
| Ben size burada yer alan bazı harika tarihi görüntüleri göstermeyeceğim ama aralarında içinde at ve at arabaları olan resimler de var. | TED | ولن أريكم بعضا من التصوير التاريخي الرائع هنا، ولكن هناك بعض من صور الخيول والعربات كذلك. |
| O gezegende... kötü bir ses var. | Open Subtitles | حسنا , هناك بعض من الصوت السىء على هذا الكوكب. |
| Seni tutabilecek ancak birkaç alışveriş merkezi var. | Open Subtitles | هناك بعض من مجمعات التسوق قادرة على إستيعابك |
| Elbette çizgi romanlara koymadığım şeyler de var. | Open Subtitles | تعلمين هناك بعض من الأشياء لا يجب أن أضعها هنا |
| Soyunma odasında kurutucular var. Kullanmak isteyebilirsin. | Open Subtitles | هناك بعض من مجففات الملابس في غرفة الملابس , أعتقد بأنكِ تحتاجينهم |
| Yine de bir kaç tavsiyem var. Klasik giyin, biraz şık ol. | Open Subtitles | مع ذلك هناك بعض من النصائح الملابس تكون محافظة, فاخرة الى حد ما |
| Biliyorsun, etrafta hâlâ birkaç kibar adam var. Pekâlâ. | Open Subtitles | تعرفين مازال هناك بعض من الرجال اللطفاء هنا |
| Banta yapışmış Phaenicia Sericata var. | Open Subtitles | هناك بعض من فينيسيا سيريكاتا ملتصق بالشريط اللاصق |
| Üst katta bunun gibi yüzlercesi var | Open Subtitles | هناك بعض من المئات مثلها فى الدور العلوى |
| Bence ortada korkunç bir hata var. | Open Subtitles | انا اقول, اظن ان هناك بعض من الخطأ الفظيع |
| Mutfakta senin için taze kahve var. | Open Subtitles | و هناك بعض من القهوة الطازجة لك في المطبخ |
| Hala vaktimiz var. Konuşabiliriz. | Open Subtitles | لا زال هناك بعض من الوقت يمكننا ان نتكلم به |
| Bazı kızlar var ki görmelisin. | Open Subtitles | و لكن الأمر جنوني بالخارج هناك بعض من هؤلاء الفتيات يجدر بك أنتراهنّ.. |
| Yerini bulana ödül veren birkaç kişi var. | Open Subtitles | هناك بعض من رجالهم يقدمون عمولة لمن يعرف مكانك. |
| Ayrıca, gömleğinizde hala ufak bir papağan pisliği var. | Open Subtitles | لا زال هناك بعض من براز الببغاء علي قميصك |
| Çay içebilirsin ya da meyve suyu var. | Open Subtitles | يمكنك الحصول على كأس أخر من الشاي او هناك بعض من العصير |
| Uh, tabi bazı destekleyici kısımlara ihtiyacı var ama... | Open Subtitles | اعني هناك بعض من الاشياء تحتاج الى نسيج متصل |
| Burada yabani böğürtlenler, sedir ağaçları var. | Open Subtitles | هناك بعض من أشجار العنب البرىّ و الأرز |
| Burada birkaç yüz dolar var. | Open Subtitles | هناك بعض من مئات الدولارات هنا. |