| bir soruşturma olacak Magnascopics'te dün gece ne oduğuna dair. | Open Subtitles | سيكون هناك تحقيق داخل ما حدث في ماجناسكوبيس ليلة أمس. |
| Zaman içinde bir soruşturma oldu, ve sonunda rapor da oldu. | Open Subtitles | فى هذا الوقت كان هناك تحقيق واخيرا كان هناك هذا التقرير |
| Haşat ettiğin kişisel taşıma aracı için bir soruşturma açıldı. Evet, evet deyin onlara. | Open Subtitles | هناك تحقيق عن فقد سيارة خاصة بالعمل كنت أنت قد استخدمتها |
| Ama mal varlığı soruşturması olmayacak ve paranla birlikte evine döneceksin. | Open Subtitles | لن يكون هناك تحقيق بشأن الممتلكات ستحتفظ بجميع أموالك |
| Çimento üretim işinde bir fiyat belirleme soruşturması başlatılmış. | Open Subtitles | هناك تحقيق بشأن تنثبيت الاسعار في صناعة الاسمنت هناك |
| Daha önce söyledim, olayla ilgili kapsamlı bir soruşturma yapılacak. | Open Subtitles | مثلما قلت مبكراً سيكون هناك تحقيق كامل حتى عن عمليه إطلاق النار |
| Aileyle konuşamam. Devam eden bir soruşturma var. | Open Subtitles | لا أستطيع التحدث مع العائلة هناك تحقيق جارٍ |
| Sicilinde bir yeri temize çıkarttın, bir soruşturma olacaktır. | Open Subtitles | إستقطعي وقت فراغ في مفكرتك سيكون هناك تحقيق |
| Gördüğüm kadarıyla yeni bir soruşturma açacaklar. | Open Subtitles | ـ بالطريقة التي أرها فإن هناك تحقيق أخر. |
| Kısa bir soruşturma yapılmış, fakat hiç yakalanamamış. | Open Subtitles | ، كان هناك تحقيق بسيط لكن لم يتم إلقاء القبض عليه |
| Öyle bir soruşturma olsaydı bile sizinle bunu konuşamazdım. | Open Subtitles | إن كان هناك تحقيق بالفعل فلن أستطيع التحدث معك بشأنه |
| Evet, bir soruşturma var, ama makalede yazan şey doğru değil. | Open Subtitles | أجل هناك تحقيق , لكن المقال المنشور غير صحيح |
| Adalet Bakanlığı tarafından finanse edilen bir soruşturma başlayacak, hedefleri de sizsiniz. | Open Subtitles | هناك تحقيق يجري بتمويل من مكتب المدعي العام والهدفهوانت. |
| Buradan başka bir yerde bir soruşturma olabilir ve o zaman işini kaybedecektir. | Open Subtitles | في أي مكان آخر عدا هنا كان يمكن أن يكون هناك تحقيق وكان ليخسر وظيفته |
| Devam eden kapsamlı bir soruşturma var ama bence boşa vakit harcıyorlar. | Open Subtitles | أجل، هناك تحقيق كامل يجري حالياً ولكني أعتقد أنه مضيعة للوقت |
| Şeffaf bir soruşturma olmalı. | Open Subtitles | يجب أن يكون هناك تحقيق الشفافية. |
| bir soruşturma vardı. Deliller yetersiz bulundu. | Open Subtitles | كان هناك تحقيق والادلة كانت غير كافية |
| Eğer büyük jüri soruşturması olsaydı ben onun hedefiyle konuşabilir miydim? | Open Subtitles | حسناً، إذن إذا كان هناك تحقيق لدى العيئة العليا هل تظن أنه يمكنني مناقشته مع أحد أهدافه؟ |
| IAU ile komple bir olay sonrası soruşturması yapılacak. | Open Subtitles | سيكون هناك تحقيق كامل بعد الحادثة مع وحدة الاستخبارات والتحليل |
| Sanırım yakında şirketin örtülü ödeneği ile ilgili bir savcılık soruşturması olacak ve.. | Open Subtitles | ... أعتقد أنه سيكون هناك تحقيق حول أموال الشركة |