"هناك حرب" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir savaş
        
    • Orada savaş
        
    • savaş var
        
    • Savaş mı
        
    • da savaş
        
    • savaşı var
        
    • savaştayız
        
    • savaş yoktu
        
    • savaş çıkar
        
    • savaş vardı
        
    • savaşı vardı
        
    • savaş varsa
        
    • savaş yaşanıyor
        
    bir savaş başlamak üzere ve durdurmama yardım edebilecek tek kişi sizsiniz. Open Subtitles هناك حرب على وشك البدء وانتِ الوحيدة التي يمكن أن تساعدني لوقفها
    Eğer bir savaş olacaksa, ilk kurşunu biz sıkmış olabiliriz. Open Subtitles حسنا، إن كان هناك حرب فسنكون نحن الطلقة الأولى فيها
    Adamlarınıza işlerini öğretmeye çalışmak istemem ama gizliden gizliye bir savaş olduğu kesin. Open Subtitles .. لا أقصد أن أخبر رجال بمكانتكما ولكن هناك حرب تحدث خلف الأمور
    Sahiden, birbiriyle yarışan iki dünya görüşü arasında bir savaş verilmekte. Open Subtitles في الواقع، هناك حرب تدور رحاها بين وجهتيْ نظر عالميتيْن متنافستيْن
    Somali buna güzel bir örnektir. Orada korsanlığa karşı bir savaş var. TED فكرة جيدة في الصومال. هناك حرب على القرصنة.
    Ve Kongo'da, bilmeyeniniz varsa, son 12 yıldır bir savaş ortalığı kasıp kavuruyor, neredeyse altı milyon kişiyi öldüren bir savaş. TED وفي الكونغو للذين لا يعرفون منكم كانت هناك حرب تصاعدت على مدى الـ12 سنة الأخيرة إنها حرب قتلت حوالي 6 مليون نسمة
    Yakında başka bir savaş çıkmayacak, öyle değil mi? Open Subtitles لن تكون هناك حرب بأي وقت قريب، أليس كذلك؟
    Elbette ortada bir savaş varsa, yakıt sıkıntısı da olacaktı. Open Subtitles لكن بالطبع لم يكن هناك حرب وقتها من الأساس و ليس فقط أنعدام لأستخدام للغازات السامه
    - Sizce burada bir savaş mı var? Open Subtitles ـ شكراً ـ قد تظن أنه كان هناك حرب دائرة هنا ـ كان هناك حرب فعلاً، من نوعاً ما
    Hatırlasana, okumaya bayılırdı, nükleer bir savaş vardı ve hiç bir dostu yoktu, aşağıda kütüphanenin bodrumundaydı. Open Subtitles تذكر، كان يحب القراءة، وقد كان هناك حرب نووية، ولم يكن لديه أصدقاء في أي مكان، وقد نزل إلى القبو في المكتبة.
    - Sese bakılırsa içerde bir savaş oluyor. Open Subtitles المسيح يعلم ، تبدو و كأن هناك حرب بالداخل
    ve şimdi size bir savaş olsaydı ne için savaşacağınızı göstereceğim. Open Subtitles والآن سأقدم لك ما ستحاربون من أجله ، إذا كانت هناك حرب ما
    Eğer gerçekten bir savaş olursa Tanrı hepimize yardım etsin. Open Subtitles ، لو كانت هناك حرب حقا فليساعدنا الرب جميعا
    Orada savaş var. Nasıl oluyor da batıya gidiyorsunuz? Open Subtitles هناك حرب دائرة ، كيف تتجه غرباً؟
    Avrupa'da savaş başlayacak ve İngiltere ortasında kalacak. Open Subtitles ستكون هناك حرب أوروبية مع بريطانيا عموديا في منتصف من ذلك
    Milyarder evlâdın beş yıl boyunca mahsur kalması. Hayat hikâyenin hakları konusunda teklif savaşı var şu anda. Open Subtitles سليل الملياردير، الذي نُبذ لخمسة أعوام أتدري أن هناك حرب على حقوق قصة حياتك؟
    Ama artık savaştayız istifa edemem. Open Subtitles لكن الآن هناك حرب لا أستطيع أن أستقيل
    Kutsal bir savaş yoktu. Anlamadın mı? Open Subtitles لم تكن هناك حرب مقدسة ألا تفهم؟
    Buraya katillerini yollar! Sokaklarda savaş çıkar. Open Subtitles سيُرسل مجموعة ضاربة هنا ستكون هناك حرب فى الشارع
    - Tepede bir çete savaşı vardı. Open Subtitles -كانت هناك حرب عصابات فوق التل
    Balith'de büyük ölçekte bir iç savaş yaşanıyor. Open Subtitles هناك حرب اهلية كبيرة على باليث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more