| Robby, cinsel taciz ile olağanüstülük arasında kalın bir çizgi vardır. | Open Subtitles | روبي، هناك خيط رفيع يفصل بين التحرش الجنسي وشيء رائع. |
| Önlem ve paranoya arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هناك خيط رفيع يفصل بين الوقايةِ وجنون العظمة |
| Adalet ve intikam arasında... çok ince bir... çizgi vardır, Efendi Bruce. | Open Subtitles | هناك خيط رفيع جدا يا سيد بروس بين العدالة والانتقام |
| Burda alakadar olduğunu düşündüğümüz Bir iplik var. | TED | ولذا فإن هناك خيط لشئ ما أو تواصل أعتقد أنه صحيح. |
| -Bakın efendim, biliyorum ince bir çizgi var. -Hayır yaptığın hata bu değildi. | Open Subtitles | أعرف بأن هناك خيط رفيع بين الغرور وإطاعة الأوامر |
| Ama sanatla saçmalık arasında ince bir çizgi vardır ve o çizgi de akla yatkınlıktır. | Open Subtitles | لكن هناك خيط رفيع بين الفن و القمامة، وهذا الخط هو المقبول ظاهرياً |
| Akıllılık ile korkaklık arasında çok ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هناك خيط رفيع بين الجبن والذكاء |
| Bir hayranla, bir sapık arasında ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | هناك خيط رفيع بين الظريف والملاحق |
| İkisi arasında her zaman ince bir çizgi vardır, değil mi? | Open Subtitles | هناك خيط رفيع بين الاثنين , اليس كذلك ؟ |
| - Akıllılık ile korkaklık arasında çok ince bir çizgi vardır. | Open Subtitles | -بسرعه هناك خيط رفيع بين الجبن والذكاء |
| Yakamın arkasında Bir iplik var. | Open Subtitles | هناك خيط فالت على ياقتي. |
| Dean mezarın içinde Bir iplik vardı. | Open Subtitles | مرحبًا، (دين). كان هناك خيط مُلقى على أرض القبر. |
| Eh, sanırım girişimcilikle dolandırıcılık arasında ince bir çizgi var. | Open Subtitles | حسنا , اظن هناك خيط رفيع بين الخداع والمبادرة |