| Araştırmalarıma göre, kafatası içerisinde, beyin fonksiyonlarınızı kaybetmeden delik açabileceğiniz çok küçük bir açı var. | Open Subtitles | الآن، وفقاً لأبحاثي هناك زاوية ضيقة حيث يمكن للشخص الحفر فيها داخل الجمجمة |
| Deneyebileceğim başka bir açı var. | Open Subtitles | هناك... هناك زاوية واحدة يمكنني أن أجرّبها |
| Başka bir açı var mı? | Open Subtitles | هل هناك زاوية أخرى؟ |
| Bunda bir bakış açısı var. | Open Subtitles | هناك زاوية في هذا. |
| - Başka bir bakış açısı var. | Open Subtitles | - هناك زاوية اخرى |
| Bunu yapmak başka bir bakış açısı gibi olacaktır , imgelemdeki bir açı gibi | Open Subtitles | لابدّ أنّ هناك زاوية أخرى للنظر لهذه الغرفة مثل طريق آخر لرؤية |
| 32. Sokak'ta bir köşe var... | Open Subtitles | هناك زاوية في الشارع الثاني و الثلاثين، التي بإمكاننا... |
| O halde kişisel bir bakış açısı var. | Open Subtitles | -إذاً هناك زاوية شخصية |
| plaka ya da sürücüyü görebileceğimiz daha iyi bir açı varmı? | Open Subtitles | حسناً ، هل هناك زاوية أفضل لنتمكن من لوحة الترخيص أو السائق؟ |
| (Gülüşmeler) Bu arada otelde WiFi’ın çalıştığı bir köşe var, tabii ki kimseye söylemeyeceğim. | TED | (ضحك) هناك زاوية واحدة فقط ، بالمناسبة، والتي لن أخبر أحداً عنها، حيث تعمل الشبكة اللاسلكية. |
| Bir köşe var... Domino's pizza ile... | Open Subtitles | هناك زاوية فيها "دومينوز بيتزا" |