| Ve şimdi, onlarca yıldır Dünya yüzeyindeki radyasyon hakkında veri toplayan bir dizi TOMS uyduları var. | TED | ولعدة عقود من الزمان الآن هناك سلسلة من أقمار تومس الصناعية التي جمعت بيانات حول إشعاعات سطح الأرض. |
| Gerçek şu ki, son zamanlarda evimde bir dizi olaylar silsilesi meydana geldi. | Open Subtitles | الحقيقة ان هناك سلسلة من احداث منفردة وقعت حديثا فى منزلى فى شارع بروك |
| Komuta zinciri var.Şikayetler aşağıya değil yukarıya yapılır. | Open Subtitles | هناك سلسلة أوامر الشكوى تنقشع.. لا تمكث دائما تنقشع |
| Bir komuta zinciri var. İşler böyle halloluyor. | Open Subtitles | هناك سلسلة من الأوامر هذه طريقة تنفيذ الأمور |
| Biliyor musun İtalya'dan gelen yeni bir seri var. -Gerçekten çok... çok... çok güzel. | Open Subtitles | هناك سلسلة جديدة من أيطاليا الجميلة |
| - Bize yeni katıldıysanız, bir uzaktan silahla atış serisi var. | Open Subtitles | لمن إنضم إلينا حديثا * كانت هناك سلسلة من حوادث القتل |
| Kazanın zincirleme reaksiyonla gerçekleştiği fikrime. | Open Subtitles | حول ان تكون هناك سلسلة من ردود الفعل التي أدت إلى تعطل. |
| Komuta zinciri diye bir şey var. | Open Subtitles | هناك سلسلة من الاوامر يجب ان تخضع لها |
| Geçtiğimiz hafta, bu izole edilmiş adada, saldırı amaçlı bir dizi roket rampası hazırlandığına dair, şüpheye yer bırakmayacak kanıtlar elde edilmiştir. | Open Subtitles | في الإسبوع المنصرم دلائلغيرقابلةللخطأقدأكدّت واقع بأنه هناك سلسلة من مواقع طلق الصواريخ |
| Bulgar milliyetçilerinin Osmanlı mevkilerine bir dizi saldırısı oldu ve Osmanlı askerleri ve Müslüman köylüler öldürüldü. | Open Subtitles | كانت هناك سلسلة من القوميين البلغار يهاجمون المواقع العثمانية مات فيها الجنود العثمانيون والقرويون المسلمون |
| bir dizi ameliyat oldu. | Open Subtitles | لشرب القهوة، و شرب مخفوقات الحليب كانت هناك سلسلة من العمليات الجراحية |
| e-mail ve mesajların olduğu bir dizi var, | Open Subtitles | هناك سلسلة من مراسلات البريد الإلكتروني، والرسائل النصية |
| Louis'le terapiye başlamanızdan sonra bir dizi sıra dışı olay yaşanmış. | Open Subtitles | هناك سلسلة من الاحداث الغير مفهومة منذ ادخل لوي للمستشفى |
| Bağlı olduğumuz bir iletişim zinciri var. | Open Subtitles | هناك سلسلة من الإتصالات التي كان يمكن أن تنشغل بذلك. |
| Burada hâlâ bir emir komuta zinciri var. | Open Subtitles | أصمت لا يزال هناك سلسلة قيادة هنا |
| Bir hatırlatma, Ajan Booth uygun bir komuta zinciri var ve ben araştırmanın başındayım. | Open Subtitles | للتذكير فقط أيّها العميل (بوث) هناك سلسلة من الأوامر المناسبة أنا القائدة في هذا التحقيق |
| Geçen sene sonu--geçen sene kasım ayında-- Meksika körfezindeki muhbirlikteki gibi çok büyük olmasa da Arnavutluk'ta da bir seri bilgi sızdırıldı. | TED | في أواخر العام الماضى -- في نوفمبر العام الماضي -- كان هناك سلسلة من الإنفجارات في ألبانيا مثل التي حدثت في خليج المكسيك , لكنها ليست بنفس ضخامة تلك في خليج المكسيك. |
| Wilshire Central'da veya Batı Hollywood'da bir veya bir seri cinayete bağlantıIı olan olaylar? | Open Subtitles | هناك سلسلة من الجرائم حصلت |
| - Bak burada tüm serisi var. | Open Subtitles | هناك سلسلة كاملة |
| Sonra da domino taşları gibi zincirleme reaksiyon oluştu. | Open Subtitles | و حصلت هناك سلسلة من ردود الأفعال كما أحجار الدومينو |
| Sonuncuyu da yok edecek olursa bu üç noktayı birleştiren zincirleme bir etki başlayacak. | Open Subtitles | لو دمر أخر نقطه نهائيه... وسوف تكون هناك سلسلة من ردود الفعل .التي تربط جميع النقاط النهائية الثلاثة |
| Komuta zinciri diye bir şey var. Sızlanmak üstlere olur, astlara değil! | Open Subtitles | هناك سلسلة أوامر الشكوى تنقشع.. |
| Emir komuta zinciri diye bir şey var, Roman. | Open Subtitles | هناك سلسلة من الأوامر يا رومان |