| Eğer delirmediysem, onda gerçekten çok tuhaf bir şeyler var. | Open Subtitles | إما أكون مجنونة أم أن هناك شيء غريب بتلك الفتاة |
| Babamla aranızda tuhaf bir şeyler var mı diye sormuştum ve sen bana yalan söyledin. | Open Subtitles | إنها امرأة ذكية لقد سألتكِ ما اذا كان هناك شيء غريب يجري مع والدي.. ولقد كذبتي أمامي |
| Aşağıda ki o resimde bir gariplik var... masasında oturan şu maden arayıcısı. | Open Subtitles | هناك شيء غريب حول تلك الصورةِ في الطابق السفلي... جلوس المنقّبِ في منضدتِه. |
| Bu rakamlarda bir gariplik var ama... 30 yıl geriye gittim, nüfus sadece birileri öldüğünde azalma göstermiş. | Open Subtitles | هناك شيء غريب بهذه الأعداد. عدت لثلاثين سنة، ويبدو أنّ المرة الوحيدة التي تنقص فيها الساكنة هي عند حالة الوفاة. |
| Bu resimde çok garip bir şey var. | Open Subtitles | لذا سأكون صادقة معكِ هناك شيء غريب في اللوحة |
| Söyleyin bana, efendim, bu şampanyada garip bir şey var mı? | Open Subtitles | أخبرني هل هناك شيء غريب بالشمبانيا ؟ |
| O boş arsada tuhaf bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب حول تلك القطعةِ الشاغرةِ. |
| Ondan uzak dur. O herifte garip bir şeyler var. | Open Subtitles | ابقي بعيدة عنه هناك شيء غريب في ذلك الشاب |
| Bak, kendim gibi görünmediğimi biliyorum, ama çok garip şeyler oldu. Gerçekten korkuyorum ve senin yardımına ihtiyacım var. | Open Subtitles | أنظر ، أنا أعلم أنني لا أشبه نفسي ولكن هناك شيء غريب حصل |
| Aslında o adada tuhaf bir şeyler var ama tam olarak söyleyemiyorum. | Open Subtitles | حسنًا... كان هناك شيء غريب بشأن غرفته... لكن لم أستطع وضع إصبعي عليه. |
| O kedide... tuhaf bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب في ذلك القط |
| Evet... Fakat tuhaf bir şeyler var. | Open Subtitles | اجل, لكن هناك شيء غريب. |
| Ama burada tuhaf bir şeyler var. | Open Subtitles | لكن هناك شيء غريب. |
| Çocuklar, sunucudaki oylarda bir gariplik var. Ciddi mi? | Open Subtitles | يا رفاق، هناك شيء غريب عن التصويت في هذا الخادم |
| -Benim. Haritada bir gariplik var. | Open Subtitles | هذا أنا هناك شيء غريب في المخطط |
| Bu kliple alakalı garip bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب في هذه الأغنية المصورة |
| - Bu kesiğin kenarlarında garip bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب للغاية حول حواف الجرح |
| Bu işte sahiden de çok tuhaf bir şey var. | Open Subtitles | كما أُخبرك، هناك شيء غريب في هذا |
| Kendi kafamı kesmekle ilgili çok tuhaf bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء غريب جدا بشأن قطع وجهي |
| Kızın kanında garip bir şeyler olduğu hakkında bir dedikodu duydum. | Open Subtitles | لأني سمعت شائعات بأن هناك شيء غريب في دمائها |