"هناك شيئاً آخر" - Translation from Arabic to Turkish

• başka bir şey var
• bir şey daha var
• başka bir şeyin

- Tutarlı ya da değil yine de onunla konuşmak istiyoruz. Söyleyebileceğin başka bir şey var mı?
لازلنا نريد التحدث معه هل هناك شيئاً آخر تود إخبارنا به ؟

Lütfen iki numaralı kapının arkasında başka bir şey var diyin.
أخبرني أنّ هناك شيئاً آخر خلف الباب الثاني.

Bunun bir maske olduğunu düşünüyorum. Ortada başka bir şey var gibi.
أشعر أن هذا قناع، أشعر أن هناك شيئاً آخر يجري.

Ama bilmen gereken bir şey daha var: Katilin adı.
: لكن هناك شيئاً آخر تودين معرفته أسم القاتل

Belki üniversite okuyacak ve başka bir şeyin ilgini çektiğini fark edeceksin.
ربما تذهبين للدراسة ثم ترين أن هناك شيئاً آخر جذب انتباهك

Judith, seninle ilgili bilmemiz gereken başka bir şey var mı?
هل هناك شيئاً آخر يجب أن نعرفه جوديث معك

Konu kardeşimse o kadar basit olamaz. Kesin başka bir şey var.
مع أخي الأمر ليس بهذه البساطة أبداً، هناك شيئاً آخر

Bana söylemek istediğin başka bir şey var mıydı?
هل هناك شيئاً آخر تودين أخباري به ؟

Sayın Başkan, başka bir şey var.
سيدي الرئيس هناك شيئاً آخر

Bilmiyorum. başka bir şey var.
... لا اعرف ، مع هذا ، هناك شيئاً آخر

- Bilmem gereken başka bir şey var mı?
-هل هناك شيئاً آخر ينبغي لي أن أعرفه؟

Hayır, hayır. başka bir şey var.
لا , لا , لا , هناك شيئاً آخر .

Ama başka bir şey var.
لكن هناك شيئاً آخر.

bir şey daha var... eğer tekrar o noktaya gelirse... beni başka bir komada bekletme.
هناك شيئاً آخر إذا حدث أيّ من ذلك فلا تتركيني في غيبوبة آخرى

Ama görmemiz gereken bir şey daha var.
لا يوجد شيء و لكن هناك شيئاً آخر عليك أن تريه أيضاً

Ayrıca mesleğimin bana kattığı bir şey daha var.
علاوة على أن هناك شيئاً آخر أكسبته لى مهنتى

Ama bilmen gereken bir şey daha var.
لكن أعتقد أن هناك شيئاً آخر يجب أن تعرفَه

Bilmediğine emin olduğum bir şey daha var.
و هناك شيئاً آخر أراهن أنك لا تعرفه

Başka bir şey daha var, değil mi?
كان هناك شيئاً آخر .. أليس كذلك؟

Zwicky, onları birbirine bağlayan başka bir şeyin olması gerektiğini düşündü.
فكَّرَ زويكي بأن هناك شيئاً آخر يجب أن يربطها ببعضها

Doktor, başka bir şeyin pencereden kaçtığına dair isimsiz bir ihbar aldık.
لقد تلقينا يا دكتور مُكاملة مجهولة بأن هناك شيئاً آخر هرب من النافذة!