| Ama içimde Bir şeyler olduğunu hissediyorum. Bir şeyler olmak üzere. | Open Subtitles | و لكنى أشعر أن هناك شيئ ما يحدث لى و سيتحقق |
| Eğer öpmezsen, insanlar gerçekten Bir şeyler olduğunu düşünecek. | Open Subtitles | اذا كنت لا تريد فجميع من حولنا سيشعرون ان هناك شيئ ما يجري بيننا |
| Gördüğüm bir şey olmadı ama Bir şeyler olduğu belliydi. | Open Subtitles | . يمكنك أن تقول أن هناك شيئ ما كان يجري |
| Bugün bardaki herkese bakış şeklinde Bir şeyler vardı. | Open Subtitles | كان هناك شيئ ما في طريقة نظرتك في لكل واحد في الحانة اليوم |
| Ve anladım ki daha başka şeyler vardı. | Open Subtitles | و, اعتقدت أن كان هناك شيئ ما أكثر من |
| Bir şeyler oluyor. Senin gibileri burada çok görmeye başladım. | Open Subtitles | هناك شيئ ما بالفعل يحدث , لقد رأيت الكثير من الرجال مؤخرا فى المنطقة |
| Okkoto, yolunda gitmeyen Bir şeyler var. Devam etmek zorundayız. | Open Subtitles | لورد اكوتو هناك شيئ ما لنتابع التقدم |
| Burada bilmediğim Bir şeyler mi dönüyor? | Open Subtitles | هل هناك شيئ ما يحدث وأنا لا أعرف بشأنه؟ |
| Sen gidebilirsin çünkü Bir şeyler oluyor evlat. | Open Subtitles | لكن يمكنك ذلك، لأن هناك شيئ ما يجري. |
| Dediğim gibi, onda korkutucu Bir şeyler vardı. | Open Subtitles | كما قلت كان هناك شيئ ما مخيف متعلق به |
| Bir şeyler olsa haberim olurdu. | Open Subtitles | سوف اعرف ان كان هناك شيئ ما يحدث |
| Hadi ama. Aklında Bir şeyler var. | Open Subtitles | بالله عليكي , هناك شيئ ما يجول بخاطرك |
| Masada senin için Bir şeyler olabilir. | Open Subtitles | ربما هناك شيئ ما موجود على الطاولة لك |
| Bir şeyler oluyor. | Open Subtitles | .. هناك شيئ ما يجري |
| Tuhaf Bir şeyler dönüyor burada. | Open Subtitles | هناك شيئ ما غريب يحدث هنا |
| - Her neyse değil. Burada Bir şeyler dönüyor. - Evet, Joshua dışarıda ve benim yardımıma ihtiyacı var. | Open Subtitles | ليس وقت عدم المبالاة ، هناك شيئ ما يحدث هنا - صحيح ، (جوشوا) في الخارج هناك وهو في حاجة إلى مساعدتي - |