| Orada öğle yemeği yiyen bir arkadaşım var ve ona denk gelmek istiyorum. | Open Subtitles | هناك صديق لي يتناول الغداء هناك عادة و أود ان أقابله |
| Selam Howard. Daha önce tanışmadık, ama tanışman gereken bir arkadaşım var. | Open Subtitles | مرحباً هاورد ، نحن لا نعرف بعض لكن هناك صديق لي يود التعرف عليك |
| Selam Howard. Daha önce tanışmadık, ama tanışman gereken bir arkadaşım var. | Open Subtitles | مرحباً هاورد، نحن لا نعرف بعض لكن هناك صديق لي يود التعرف عليك |
| Senin gibi gençler için yaz okulu işleten bir arkadaşım var. Gençleri formda tutuyor. | Open Subtitles | هناك صديق لي ايام المدرسـة اعرفه التحق بالمدرسة الصيفية حتى انه حافظ على رشـاقته |
| Tanışmanı istediğim bir dostum var. | Open Subtitles | هناك صديق لي أريد منك أن تعرف. |
| bir arkadaşım var, tamam mı. Mavi gözlerini yardım için çevirmiş. | Open Subtitles | هناك صديق لي, صادفته ذلك اليوم و طلب مني المساعدة |
| bir arkadaşım var, şu sıra biraz şifayı kapmış. | Open Subtitles | حسناً , هناك صديق لي وهو يشعر أنه متوعك حالياً |
| Şuradaki barda bir arkadaşım var. | Open Subtitles | ناولني هنا! هناك صديق لي في ذاك الصالون. |
| bir arkadaşım var. Kendisi bir ajan, en iyisinden hem de. | Open Subtitles | هناك صديق لي , عميل , من افضلهم |
| bir arkadaşım var. Kendisi bir ajan, en iyisinden hem de. | Open Subtitles | هناك صديق لي , عميل , من افضلهم |
| - İçeride görmem gereken bir dostum var. | Open Subtitles | هناك صديق لي بالداخل أريد رؤيته. |