| Bir takvime bakmadan bunu öğrenmenin iki yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقتان لمعرفة هذا بدون الرجوع للتقويم |
| Bunun iki yolu var: oraya gidip bombalama falan yaparsınız, tabi bu çok da etkili bir yöntem değildir. | Open Subtitles | :حَسناً هناك طريقتان ، يمكنك أَنْ تذهب إلى المكان وتَقْصفُه، وهلم جرا لكن ذلك لَيسَ عمليا جداً |
| Bu masadan ayrılmanın iki yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقتان فقط لمغادره هذه الطاوله إقتل قبل أن يتم قتلك |
| Biliyorsunuz ki bir ürünü ortaya çıkarmanın iki yolu vardır. | TED | تعلمون ان هناك طريقتان يمكنك بهما عمل منتج |
| Başlamak için iki ana yol var. | TED | هناك طريقتان أساسيتان يمكنك أن تبدأ بهما. |
| Bunu da iki şekilde düşünebiliriz ve bunlar birbirinden bağımsız değil. | TED | ومرة أخرى، يوجد هناك طريقتان للتفكير في ذلك، وهما ليستا متناقضتان. |
| Genetik materyali tamamen yok etmenin iki yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقتان لتدمير المادة الوراثية تماماً |
| Bu durumu ele almanın iki yolu var: | Open Subtitles | هناك طريقتان يمكننا التعامل مع هذه الحالة: |
| Peki bu nasıl işliyor? Bunun iki yolu var. | TED | كيف يعمل هذا؟ حسناً، هناك طريقتان. |
| Şimdi, bu oyunu oynamanın iki yolu var. | Open Subtitles | الان , هناك طريقتان ممكن ان نلعب بهما |
| Bak, bunu yapmanın iki yolu var. | Open Subtitles | حسناً، هناك طريقتان يمكنا بهم فعل هذا |
| Bu masadan ayrılmanın iki yolu var. | Open Subtitles | هناك طريقتان فقط لمغادره هذه الطاوله |
| Şimdi, bu oyunu oynamanın iki yolu var. | Open Subtitles | الآن هناك طريقتان يمكننا أن نلعب هذا. |
| Bu işbirliğini göstermenin iki yolu var, ...alınan hizmet sözleşmesi ve teklif edilen hizmet sözleşmesi. | Open Subtitles | هناك طريقتان لإظهار المؤامرة... الموافقة على تلقي الخدمات، والموافقة على تقديم الخدمات |
| Birimleri değiştirmenin iki yolu vardır. | TED | هناك طريقتان لتغيير وحدات. يمكننا أن نؤلف ويمكننا أن نفصل. |
| Bu sebeple her çift bağı birleştirmenin iki yolu vardır. | TED | وهذا يعني أن هناك طريقتان لترتيب كل رابطة مزدوجة |
| Küresel ölçekteki bir yazılımla birleştirilen bu verinin, bu alanda dönüştürücü etki sağlayabileceği iki yolu vardır. | TED | هناك طريقتان حيث تترابط هذه البيانات مع برنامج عالمي، من الممكن أن يكون له أثر تحويلي في هذا الفضاء. |
| Bu bombanın patlaması için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقتان اخريان لتفجير حفار الكاحل |
| Bu bombanın patlaması için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقتان اخريان لتفجير حفار الكاحل |
| Bu tür olayları çözmek için iki yol var. | Open Subtitles | هناك طريقتان لحل هذه المشكلة |
| Bence, iki şekilde dünyaya bakabilirsin. | Open Subtitles | اعتقد ان هناك طريقتان يمكنك ان ترى العالم بهما |