| Hayır. Ben uyumak istiyorum, fakat yatamıyorum çünkü penceremin dışında bir kuş var. | Open Subtitles | أنا أريد أن أنام و لكني لا استطيع لأن هناك طير خارج نافذتي |
| Öyle bile olsa günümüzde hâlâ yaşayan ve kuşlar ile sürüngenler arasındaki geçişi temsil eden bir kuş var. | Open Subtitles | غير أن هناك طير على قيد الحياة يمثّل العلاقة بين الطيور الحديثة والزواحف. |
| Dikkatli olun. Bize doğru gelen dev, korkunç bir kuş var. | Open Subtitles | كونا حذرين يا رفاق، هناك طير عملاق ومخيف قادم بإتجاهنا. |
| bir kuş o kadar mesafe uçup da hala evinin yolunu bulabilir mi? | Open Subtitles | هل تعتقدي أن هناك طير يمكن أن يطيّر تلك المسافة وما زال يجد طريق البيت؟ |
| Ayrıca yukarıdan üçüncü dala tünemiş bir kuş var. | Open Subtitles | و هناك طير وقف على ثالث غصن من الاعلى ... |
| Burada ölü bir kuş var. | Open Subtitles | بابا، هناك طير ميت |
| İçeride kocaman, lanet bir kuş var. | Open Subtitles | - هناك طير داعر كبير هناك. ليس اكثر |
| - Şurada büyük bir kuş var. | Open Subtitles | - هناك طير داعر كبير هناك. ليس اكثر |
| Kocanın kafasında bir kuş var. | Open Subtitles | هناك طير على رأس زوجك |