| Ve bu arada, görülebilir ışık spektrumu var. | TED | وفي الوسط هناك ,لدينا طيف الضوء المرئي هذا |
| Bir sorumluluğumuz var. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نكون هناك لدينا عدة مسؤوليات |
| Ayrıca ameliyat olanlar var, ameliyat için çok sıra bekleyenler ve ameliyat olamayanlar var. | Open Subtitles | بداخل هناك لدينا الجراحة جراحة خاصة، وجراحة محظوظة |
| Sence burada başka mevzularda mı var? | Open Subtitles | بالنسبة لملاحظتك القوية ألا تعتقد أن هناك لدينا أمور أهم؟ |
| - Şuraya bakın. Hemen önümüzde birşeyler var. | Open Subtitles | أنظروا هناك لدينا شىء على الطريق |
| Hey, toparlanın. Gelenler var. | Open Subtitles | هاى , أنظر هناك لدينا زبائن قادمين |
| - Evet, biraz daha fazlasına ihtiyacınız var. | Open Subtitles | -صحيح , ربما تحتاج إلي إضافة المزيد هناك لدينا برنامج التوعية المجتمعية |
| İçeride bir şey yok. Yapacak işlerimiz var. | Open Subtitles | لايوجد شيء هناك لدينا عمل لنفعلة |
| Kaç adamımız var burada? - 30-40 kadar. | Open Subtitles | كم راس لدينا هناك لدينا 30 او 40 |
| Ve uzak köşede geyik iliğimiz var. | Open Subtitles | و بالركن البعيد هناك لدينا نخاع الغزال |
| Washington Avenue Amtrak'daki takıma ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يجب أن تكون هناك لدينا مراقبة مستمرة |
| Orda daha büyük bir sorunumuz var. | Open Subtitles | هناك لدينا مشكلة أكبر |
| Simon hangi numarayı planladıysa ondan daha fazla ateş gücümüz var. | Open Subtitles | مهما كانت الحيل التي خطط لها (سايمون) بالاسفل هناك لدينا ما يكفي و أكثر من الاسلحة لنهتم بها |
| - Tamam, orada. Hareketlilik var. | Open Subtitles | حسنا ، هناك لدينا حركة. |
| Oradayken seçeneklerimiz var. | Open Subtitles | هناك لدينا خيارات |
| En azından, bir şansımız var. | Open Subtitles | على الأقل، هناك لدينا خيار |
| - En azından orada duvar, masa var. | Open Subtitles | على الأقل هناك لدينا جدران |
| - Jack, olmaz. - Ama orada bir şansımız var. | Open Subtitles | ـ (جاك)، لا ـ حسنًا، هناك لدينا فرصة |