| Sandığı dolu, hatta biraz da para var, ama çoğu çiftlik hayvanımı kaybettim. | Open Subtitles | سيكون هناك مال ولكن تقريبا كل ما أملك ضاع |
| Benim için gerçek para işte bu! Bir ton para var burada, birazını ister misin? | Open Subtitles | هناك مال حقيقى لى انا هناك الكثير من المال , من اى مال تريد؟ |
| Yağ tankeri kaçırmalıyız. Yağ işinde çok para var. | Open Subtitles | علينا أن نسرق براميل بترول هناك مال كثير في البترول |
| Yapman gerekenler için yeterli miktarda para var burada. | Open Subtitles | هناك مال كافي لك لتعمل به أي شيء تحتاج أن تفعله |
| Belki de benden gizlediğiniz daha fazla para vardır diye düşünüyorumdur. | Open Subtitles | ربما هناك مال تخفونه عني |
| Tamam, içinde zaten para var. | Open Subtitles | حسنا ، هناك مال باللآلة. مرر ذراعك من خلال أن فتحة الزر. |
| Ama bir çekmece dolusu ekşi jelibon için marşmelov mermili tabanca için ve fosforlu kumu olan her yönden idare edilebilir karınca çiftliği için para var. | Open Subtitles | في ميزانيتي لتحمل مصاريف أثاث مكتب آخر لكن هناك مال لدرج كامل من الحلوى وبندقية للحلوى القطنية |
| Burada dadı ve bakıcı tutacak kadar para var. | Open Subtitles | هناك مال كافي هنا لاستئجار مربية و جليسة |
| Anlamıyorsun. Gelecek bir para var. | Open Subtitles | أنتِ لا تفهمين هناك مال قادم إلي |
| Bankada en az beş yıl yetecek kadar para var. | Open Subtitles | هناك مال في البنك يكفي لمدة خمس سنوات |
| Bir miktar kayıp para var. Yüklü miktarda. | Open Subtitles | هناك مال مفقود الكثير من المال |
| Tavuk dövüşünde iyi para var, Raylan. Bir düşün bunu. | Open Subtitles | هناك مال بصراع الدجاج فكر بالأمر |
| İçerisinde para var. Bende hiç pul yok. | Open Subtitles | هناك مال بها لا املك أية طوابع |
| Ortada henüz bulamadığımız bir para var. | Open Subtitles | اعتقد بإن هناك مال لم نجده حتى الآن |
| Burada bir hayli para var. | Open Subtitles | هناك مال كبير هنا |
| Ben hesap yaptım. Matawai teyzenin Noel'de bana gönderdiği para var. | Open Subtitles | لقد حسبت الأمر ، هناك مال من العمة (ماتاواي) أرسلته إلي في عيد الميلاد |
| Bu işte para var. | Open Subtitles | هناك مال في هذا. |
| Bu plaklarda iyi para var. | Open Subtitles | هناك مال جيد في الصوتيات |
| Sefalet olan yerde para vardır. | Open Subtitles | هناك مال كثير يأتي من البؤس |
| Şimdi para da geldiğine göre, artık sende olabilecekleri görebilirisin. | Open Subtitles | الآن هناك مال يأتي, هناك أمور ممكن أن تتطلعي لها |
| Ama hayaller ve çok paranın yapabilecekleri müthiş, değil mi? | Open Subtitles | لكن شئ رائع ان تتحقق الأحلام طالما هناك مال |
| Bu inanılmaz. Bunu araştırmak için hiç para yok. | TED | وحتى هذا لا يصدق. وليس هناك مال للقيام بذلك. |
| Domateslerde iyi para olduğunu her zaman söylemişimdir. | Open Subtitles | لطالما قلت أنّ هناك مال جيّد يأتي من الطماطم |