| Bu noktada size iyi bir haberim var, kızların, kendilerini önemli ve sevilmiş hissettikleri bir yer olabilmek için aktif olarak çalışan okullar mevcut. | TED | الأخبار السارة هي أن هناك مدارس التي تعملُ بفعالية لتأسيس أنفسها كأماكن للفتيات لرؤية أنفسهن كشيء غير مُباح ومحبوب. |
| Bu civarda, çok iyi özel okullar var mesela. | Open Subtitles | هناك مدارس خاصة كثيرة جيدة هنا في هذا الحي |
| Her yerde güzel okullar var, hem annenden nefret ediyorsun. | Open Subtitles | هناك مدارس جيدة في كل مكان وأنتِ تكرهين أمكِ. |
| En basitinden yeterince okul, su sistemi ve hijyen yok. | TED | ببساطة ليس هناك مدارس كافية، أنظمة صرف صحي |
| Eğer öyleysen, sanırım, ihtiyaçlarına hitap edecek özel bir okul var ve sanırım o okul Tayland'da. | Open Subtitles | لان اذا كنت , اعتقد هناك مدارس خاصه ستكون افضل مع احتياجاتك وعتقد ان تلك المدارس ستكون بتايلند |
| Ve üzerinde durmak istediğim konu şu; kâr amacı gütmeyen okullar olabiliyorsa daha çok misyon odaklı ve eğitimcileri daha çok destekleyen yerler olmalı. | TED | وهذا هو التركيز الأكبر بالنسبة لي، إذا كان هناك مدارس تُدار من قِبل المُنظمات الغير ربحية، إنّهم يركزون بشكل أكبر على المُهمة، ويقومون بدعم المعلمين بشكل جيد. |
| Ve 1840'larda tüm yıl açık olan okullar oldu. Tüm yıl! Bütün yıl açıktılar. Çünkü, bir çok kişi tüm gün çalışmak zorundaydı ve | TED | تبيّن أنّه في حوالي سنة 1840، كان بالفعل هناك مدارس مفتوحة طيلة السنة. كانت كذلك لانّ عددا كبيرا من النّاس كانوا مجبرين على العمل طيلة اليوم. |
| Bu bölgelerin çoğunda okullar başarısız çocuklara eğitim desteği vermekte başarısız bu destekler ki ileriki hayatlarında onlara fırsat yaratacak destekler. | TED | توجد هناك مدارس فاشلة في كثير من هذه المجتمعات، تفشلُ في إعطاء الطلبة الاستعداد التعليمي الذي يُمكن الأطفال في الحقيقة في الحصول على فرص في وقتٍ لاحق في الحياة. |
| Her geçen yıl yeni okullar açılıyor. | TED | هناك مدارس جديدة تُفتتح كل عام. |
| Mesela gecekondu bölgelerindeki okullar buna benziyor. | TED | إذا هناك مدارس في احياء المشردين |
| Aksi takdirde, diğer okullar vardır mahallede ki, ah ... | Open Subtitles | عدا ذلك , هناك مدارس اخرىَ في هذا الحيّ |
| Şehirde gerçekten iyi okullar var. | Open Subtitles | هناك مدارس حقاً رائعة. في المدينة. |
| Hemşire-aile ortaklığı olmalı, okul öncesi evrensel olmalı, bağımsız okullar olmalı, aileler ve topluluklar için kapsayıcı üniversite programları olmalı. | TED | يجب أن يكون هناك شراكات لرعاية الحوامل؛ يجب أن يكون هناك مرحلة دولية للتعليم لما قبل المدرسة؛ يجب أن تكون هناك مدارس ترعى الشخصية؛ يجب أن تكون هناك برامج جامعية داخل برامج أخرى راعية للآباء والمجتمعات. |
| Connecticut'ta da mükemmel okullar var. | Open Subtitles | هناك مدارس جيدة في كونيكيتيكت |
| Başka okullar da var. | Open Subtitles | هناك مدارس أخرى |
| Artık okullar da kapatıldı. | Open Subtitles | لم يعد هناك مدارس |
| - İstifa ettiğini biliyorum. Başka okul buluruz. - Olmaz. | Open Subtitles | أعلم أنك استقلتي أعلم لكن هناك مدارس اخرى |
| Patlamanın etki alanında okul, hastane veya cami yok. | Open Subtitles | ليس هناك مدارس مستشفيات، أو مساجد فى مكان الانفجار |
| dediler. ''Biz büyürken okul yoktu, yani eğitimsiz olmamızın sorumlusu biz değiliz.'' | TED | وقلن: "لم يكن هناك مدارس ونحن نترعرع، وبذلك نحن غير مسؤولات عن عدم تعليمنا." |