| Herkes hangi cehennemde? İçeri gel. Yeteri kadar yer var. | Open Subtitles | أين هم الجميع ؟ تعال للداخل , هناك مساحة كافية |
| - Burada bir sürü yer var. - Evet, Peder Hubbard, çok yer var. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة خالية له نعم, ايها الأب هابورد, بالتأكيد |
| Yavaş ol dostum. İkimizin de yürümesine yetecek kadar yer var. | Open Subtitles | يا، لا بأس، صديقي، هناك مساحة كافية لنا نحن الإثنين |
| Fox Foto bu hafta iki al bir öde kampanyası yapıyormuş ve bilin bakalım daha ne var, ilan tahtasında tam balo komitesi notları ile futbol listesi arasında bir boşluk var. | Open Subtitles | صورة فوكس أخذت 2 الي 1 هذا الإسبوع، ولا تعرفه، بان هناك مساحة في لوحة الإعلانات |
| Sen bizim tarafa geçmek istersen, yerimiz var. | Open Subtitles | هناك مساحة في العربة إذا أردت الإنتقال للجنوب |
| Ama bu büyük balıkta birden fazla oda var. | Open Subtitles | لكن هناك مساحة لرامورة واحدة أخرى على هذه السمكة الضخمة |
| Propan depolarının arasında çatıda geniş bir alan var. | Open Subtitles | هناك مساحة على السطح بين خزانين كبيرين للبروبان |
| Yatağımızda üç ayıya yer var, değil mi, tatlım? | Open Subtitles | هناك مساحة في سريرنا من أجل ثلاثة دببة، أليس كذلك ؟ |
| Ve ahırın yanında ufak bir yer var özel bahçe olabilir. | Open Subtitles | و من ثم هناك مساحة مربعة صغيرة بالقرب من الحظيرة قد تكون حديقة خاصة |
| - Dolabın arkasında küçük bir yer var. | Open Subtitles | هناك مساحة صغيرة وراء اللوح في خزانة ملابسي. |
| Kedi poposu kadar yer var diyeceğim ama bence Bob'un hoşuna gitmez. | Open Subtitles | يمكنني ان امازحكم بشان ليس هناك مساحة لارجحة قط لكن لا اعتقد ان بوب سيحب ذلك |
| Uh, Burada 20 veya 30 kişilk yer var, ancak şu anda kaç kişi var bilmiyorum. | Open Subtitles | هناك مساحة لـ20 أو 30، لكنني لست واثقة من عدد الموجودين هنا الآن. |
| Pekala. Bu ilişkide tek bir manyağa yer var. | Open Subtitles | حسنا هناك مساحة لشخص واحد مجنون في هذه العلاقة |
| Kat çıkacak yer var. | Open Subtitles | ليس هذا مجدداً هناك مساحة كافية |
| Benim odamda olacak çünkü daha çok boş yer var... | Open Subtitles | فلنضعها في غرفتي هناك مساحة اكبر |
| Malum, bol bol yer var... | Open Subtitles | كما تعلم، هناك مساحة كافية بالمتجر |
| Aramızda şu kocaman boşluk var... ve gittikçe daha da büyüyor ve büyüyor. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة بيننا وهي تأخذ في الاتساع |
| Aramızda şu kocaman boşluk var... ve gittikçe daha da büyüyor ve büyüyor. | Open Subtitles | هناك مساحة كبيرة بيننا وهي تأخذ في الاتساع |
| Karavanda yerimiz var. | Open Subtitles | هناك مساحة في عربة المنامة معنا |
| Başka birinin üçte ikisine yetecek kadar daha yerimiz var! | Open Subtitles | اذن هناك مساحة تكفي 2/3 من جسد انسان |
| Sanırım orada ikimize yetecek kadar oda var. | Open Subtitles | أشعر أن هناك مساحة كافية لكلينا |
| En azından dolaşacak bir sürü alan var. | Open Subtitles | على الأقل هناك مساحة كبيرة تتجولين فيها في بيت كبير كهذا |
| Bu ailede yazarlık için yalnızca bir kişilik yer mi var? | Open Subtitles | لأنه هناك مساحة لكاتب واحد فقط في هذه العائلة؟ |