| Fakat orada seninle birlikteydi tatlım. | Open Subtitles | ولكنه ذهب الى هناك معك انت يا ملاكى, |
| Belki de orada seninle birlikte olmak istedim. | Open Subtitles | لربّما أنا أردت لكي أكون هناك معك. |
| Her zaman senin yanında olacağız. Bu kolay olmayacak. | Open Subtitles | سنكون هناك معك طوال الوقت لن يكون الامر سهلا |
| - Bekle, senin yanında mı? | Open Subtitles | إنتظر، إنه هناك معك |
| Oh, aman Tanrım! Sen bir psikopatsın! Oraya seninle gitmiyorum. | Open Subtitles | أه، رباه، أنت معتوهة لن أدخل هناك معك |
| Eğer kırsal bölgenin kötü koşulları içinde amcanla birlikte yaşayacaksan ben de yanında olacağım. | Open Subtitles | إذا كنتي ستعيشين مع عمّك في قسوة الريف فينبغي أن أكون هناك معك |
| orada seninle olacağım. Endişelenme. | Open Subtitles | .أنا سأكون هناك معك .لاتقلق |
| keşke orada seninle olabilseydim. | Open Subtitles | اتمنى لو انني هناك معك |
| Onunla konuşmak istersen Maria orada seninle olmak zorunda. | Open Subtitles | وإن أردت التحدث معه، فيجب أن تكون (ماريا) هناك معك. |
| Holden orada seninle birlikte miydi? | Open Subtitles | هولدن كان هناك معك ؟ |
| - Çünkü orada seninle birlikteydim. | Open Subtitles | -ذلك لأنني كنت هناك معك |
| orada seninle birlikte olmak istedim. | Open Subtitles | ... وددت ان اكون هناك .معك |
| Orada, senin yanında olmalıyım. | Open Subtitles | وجب عليً أن أكون هناك معك |
| Oraya seninle birlikte giremem. | Open Subtitles | لست ذاهبا الى هناك معك |
| Girmem ben Oraya seninle. | Open Subtitles | لن أذهب هناك معك. |
| - Ben yanında olacağım. | Open Subtitles | و سأكون هناك معك |
| Ben de yanında olacağım. | Open Subtitles | وسأكون هناك معك |