| Yer bulma büyüsü. Büyükbabamın dükkanında bir tane var. | Open Subtitles | تعويذة تحديد الموقع هنالك واحدة في متجر جدّي |
| Yedinci Bölge'de bir tane var. | Open Subtitles | هنالك واحدة في القطاع السّابع. |
| Hayır, burada bir tane var. | Open Subtitles | أنت مخطىء. ما زالت هنالك واحدة. |
| Ancak bir tanesi var ki, tasarımı sayesinde diğerlerinden çok daha uzak mesafelere gidebiliyor. | Open Subtitles | ولكن هنالك واحدة لديها تصميم آخر يمكّنها من أن ترحل لمسافة أبعد من باقي النباتات |
| Görünüşe göre bir tanesi bayağı canlı. Canlı derken, hemen hemen canlı demek istemiştim. | Open Subtitles | يبدو أن هنالك واحدة حيه وما أعنيه بحية .. |
| İşte, şurada bir tane var. | Open Subtitles | هنالك واحدة هناك |
| Şurada bir tane var. | Open Subtitles | هنالك واحدة هناك |
| (Gülüşmeler) Ayağımın yanında hala bir tane var. | TED | (ضحك) هنالك واحدة بقرب قدمي |
| Ancak tehlikeli politikalarının içinde hayatlarımızı tehdit eden bir tanesi var. | Open Subtitles | لكن من بين كل سياساتهم الخطيرة هنالك واحدة تهدد بقاءنا على قيد الحياة |
| Bütün o dergi fotoğraflarından bir tanesi bile yoktu evinde. | Open Subtitles | ليس هنالك واحدة منها في تلك الشقة |