| Ne olursa olsun burada veya başka bir yerde ben çaresine bakarım. | Open Subtitles | ... مهما حدث ... سواء هنا ... أو في أي مكان آخر |
| burada veya markette veya benzincide hatta daha kötü yerlerde çalışıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يعملون هنا أو في السوق المركزيّ أو في محطه البنزين وأسوأ من هذا |
| - Birsürü günlük tutardı. - Burada ya da ofiste değiller. | Open Subtitles | ــ أنه يحتفظ بها ــ هم ليسوا هنا أو في المكتب |
| Demek istediğim, yapmak istediğin özel bir şey var mı Burada ya da ilgilendiğin bir gazetecilik alanı var mı? | Open Subtitles | ما أعنيه هو, إن كان أي شيء بالتحديد تود فعله هنا أو في أي مجال محدد تهتم به في الصحافة؟ |
| Herkes onların Buralarda ve çölde öylece dolaşan birileri sanıyor. | Open Subtitles | يعتقد الجميع أنهم قلة يهيمون هنا أو في الصحراء |
| *Burada mı kalayım, Berchtesgaden'e mi uçayım diye soracaktır. | Open Subtitles | هناك تساؤل عما إذا بقينا هنا أو أقلعنا إلى بيرختسجادن |
| Kırık her yerde kırıktır. Yanık Burada da, her yerde de yanıktır. | Open Subtitles | الكسر هو الكسر والحرق هو الحرق سواء هنا أو فى أى مكان آخر |
| ya burada iyileşecek ya da kendi evinde yere kapaklanacak. | Open Subtitles | إما أنها تتعافى هنا أو تتعثر في منزلها. |
| Burada yada orada olalım, bizim için kendimiz ve gemiden... önemli değil. | Open Subtitles | إن كنا هنا أو هناك ليس لدينا شيئاً بإستثناء السفينة وبعضنا البعض |
| burada veya kanepende ya da yakında dul kalacak sevgilinin kollarında olması fark etmez. | Open Subtitles | لا يهمّ إن كان موتك هنا أو على الأريكة أو بين ذراعي أرملتك المقبلة |
| Kanada, İran'da yaptıkları ihlalin bedelini burada veya başka bir yerde ödeyecektir. | Open Subtitles | هنا أو في أي مكان في العالم كندا ستدفع الثمن لإنتهاك السلام على سيادة إيران |
| Bunları yaka kartı olarak vermek isteyebilirsiniz böylece bunları burada veya burada görebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما يجب أن تحولها إلى ملصقات لكي نلصقها هنا أو هنا |
| Evde, evinde asla olamazsın burada veya ormanda. | Open Subtitles | لن تجد موطنا أبدا، امكث في وطن... هنا أو في الغابة... ، حتى تجده. |
| Sadece ailesi. Burada ya da kafeteryada beklemelisiniz. | Open Subtitles | فقط العائلة، انتظرا هنا أو فى الكافتيريا |
| Bize sadece iki seçenek kaldı, Burada ya da orada ölmek. | Open Subtitles | نتصرف كأن هناك خيارين، الموت هنا أو الموت هناك حقيقة أنت لم تكونِ تصغين يا لو |
| Ama bu kurşunların daha fazla Kübalıyı öldürmesine izin veremem. Burada ya da başka bir yerde. | Open Subtitles | لكن لا يمكنني أن أسمح لهذه الرصاصات أن تقتل كوبيا آخر ، هنا أو في أي مكان آخر |
| Ya bırak beni Burada ya da kararını ver. | Open Subtitles | إمّا أن تتركيني هنا أو تأخذيني معكِ، ولكن قرّري |
| Buralarda bir detektiflik şirketi gibi bir şey açabilirim diye düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنني دائماً أستطيع بدء وكالة مخابرات صغيرة بالخارج من هنا أو شيء |
| Burada mı dayak yemek istersin, yoksa sokakta mı? | Open Subtitles | نتقاتل هنا أو خارجاً بالشارع؟ لا تختلق الاعذار |
| Burada da kalabiliriz ya da o kadar yolu yürür arabaya gideriz. | Open Subtitles | حسناً، إمّا يمكننا البقاء هنا... أو العودة إلى السيّارة مشياً طوال الطريق |
| Olduğu zaman da program ya burada saklanmayı ya da kaynağa geri dönmeyi seçer. | Open Subtitles | وعندما تحدث، فالبرنامج قد يختار أن يختبئ هنا أو يعود الى المصدر |
| Hayır, eğer Burada yada hastanede görülürlerse, insanlar soru sormaya başlar. | Open Subtitles | كلاّ، إن أتوا إلى هنا أو إلى المشفى . فسيبدأ النّاس بالتساؤل |