| Belli belirsiz şeyler. Ama burada kesinlikle doğru olmayan bir şeyler var. | Open Subtitles | ليس هناك شىء محدد لكن هناك شىء مريب هنا بالتأكيد. |
| İki yıl önce burada kesinlikle biri vardı. | Open Subtitles | شخص ما كان هنا بالتأكيد منذ عامين |
| Hayır, hayır. Kesinlikle buralarda olmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تكون هنا بالتأكيد. |
| Kesinlikle buralarda bir yerde. | Open Subtitles | في مكان ما هنا بالتأكيد. |
| O kesinlikle buraya ait işte. | Open Subtitles | إنها تستحق أن تكون هنا بالتأكيد |
| Burada. 6 metre aşağıda, ama kesinlikle burada. | Open Subtitles | ، إنها هنا ، على عمق 20 قدماً لكنها هنا بالتأكيد |
| Sam Winchester kesinlikle buradaydı. | Open Subtitles | سام وينشستر كان هنا بالتأكيد |
| burada kesinlikle bir şey var. | Open Subtitles | حسنا يوجد شيء معنا هنا بالتأكيد |
| Ve hava burada kesinlikle inceliyor. | Open Subtitles | و الهواء يصبح أرق هنا بالتأكيد. |
| burada kesinlikle bir Omec var. | Open Subtitles | .يوجد "أوميك" هنا بالتأكيد |
| Evet, kesinlikle buraya gelmek istedim. | Open Subtitles | .أجل، أردت المجئ إلى هنا بالتأكيد |
| Adamım, Doğum günü partimi kesinlikle burada yapacağım. | Open Subtitles | سأقيم عيد ميلادي القادم هنا بالتأكيد |
| Bilmiyorum, kesinlikle burada. | Open Subtitles | لا أعرف . إنه هنا بالتأكيد |
| Kokulu mumlar birkaç saattir yanıyormuş yani Bay Raber 6'dan önce kesinlikle buradaydı. | Open Subtitles | الشمعتان اللتان هناك، تشتعلان منذ ساعتين والسيد (رايبر) كان هنا بالتأكيد قبل الساعة السادسة |
| kesinlikle buradaydı. | Open Subtitles | كانت هنا بالتأكيد. |