| Endişelenme. Uyuşturucular için burada değiliz. | Open Subtitles | لا تقلق لسنا هنا بشأن المخدّرات |
| - Sen sadece herkese iş için burada olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبر الجميع أنّك كنت هنا بشأن عمل |
| Papaz için geldim. Benim orada, artık yapılabilecek bir şey kalmadı. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن المحترم إنه في منزلي ولا أمل بشفائه |
| Başka bir iş için buraya gelmişken uğrayayım dedim. | Open Subtitles | لقد كنت هنا بشأن قضية أخرى ففكرت بالمرور عليك |
| Önceki gece işlenen cinayet için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن جريمة القتل بالليلة الماضية |
| Donna'nın bahsettiği fırsat için buradasınız sanırım. | Open Subtitles | افترض انك هنا بشأن الفرصة التي احضرتها لك دونا |
| Hastalarınızdan biri olan Sally Freeman'la ilgili konuşmaya geldim. | Open Subtitles | انا هنا بشأن ( سالي فريمان) انها مريضة عندك |
| Ruhsatlar için burada değiliz. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا بشأن التصاريح فى الواقع |
| - Patrick Johansen için burada. | Open Subtitles | لا, إنها هنا بشأن باتريك جوهانسن |
| Telefon için burada. | Open Subtitles | إنهُ هنا بشأن الهاتف |
| Hayvan saldırıları için geldim. Evet, tamam mı? | Open Subtitles | .أنا هنا بشأن هجمات الحيوان .نعم. حسناً |
| Barmenlik işi için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن وظيفة كخادمة في الحانة |
| Kamu hizmeti için geldim de. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن الخدمة الإجتماعية |
| Aynı olay için buraya geldiğini söyleyip aslında annen için bilgi almak istemen gibi. | Open Subtitles | تمامًا كما قلتِ أنّكِ هنا بشأن القضية في حين أنّكِ هنا من أجل معلومات عن قضية أمّكِ |
| Joseph P. Longo'nun evlilik izni için buraya gelmiş bulunuyorum. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن رخص الزواج . (المقدّمة من (جوزيف بي لونغو |
| Buraya bölgemizde çıkan yeni ve çok güçlü bir ekstazi formu için geldik. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن أحد أقوى أشكال النشوة والذي بدأ بالإنتشار في منطقتنا |
| -Aslında Bayan Bennett eşiniz Mel için geldik. | Open Subtitles | في الحقيقة سيدة (بينيت) نحن هنا بشأن زوجك، (ميل) |
| Elbette değilsiniz. John Wallis için buradasınız. Korkunç. | Open Subtitles | (بالطبع لا.أنت هنا بشأن (جون واليس |
| Momentum Alternatif Enerji Laboratuvarında çalıştığınız sırada meydana gelen bir hadise ile ilgili konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا بشأن الحادثة التي وقعت مختبر (مومنتوم) للطاقة البديلة عندما كنت تعمل هناك |
| - Buraya Alexander Moto için geldiniz, değil mi? | Open Subtitles | -أحضرتني إلى هنا بشأن (ألكسندر موتو) ، صحيح؟ |
| Aslında sabah FBI'ın tutukladığı adam için gelmiştik. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن الرجل الذي ألقت المباحث الفيدرالية القبض عليه هذا الصباح. |
| Enright davası için buradayız, başkomiser. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن قضية (إنرايت)، أيُها القائد. |
| Dedektif Kerry yüzünden buradayız. Kendisi işbirlikçimizdi. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن المحققة (كيري)، لقد كانت على إتصال بنا. |