| Aslında buraya sizin, radyoya yaptığınız ziyaret için konuşmaya geldim. | Open Subtitles | وأنا هنا لأتكلم معك عن زيارتك لمحطة الراديو |
| Peki. Buraya... Buraya seninle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | حسنا انا هنا ، انا هنا لأتكلم معك |
| Bak... buraya çocuk için konuşmaya geldim. | Open Subtitles | انظر.. انا هنا لأتكلم عن الطفل |
| Sullivan Sokağı'ndaki terkedilmiş arazi hakkında konuşmak için buradayım. | Open Subtitles | نعم ولاكن انا هنا لأتكلم عن تخلي العاملين في شارع (سوليفان |
| Senin hakkında konuşmak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لأتكلم عنك |
| Bu yüzden mi buraya seninle konuşmaya geldim? | Open Subtitles | ألهذا ارسلت الى هنا , لأتكلم معك؟ |
| Bu yüzden bu gece sizinle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | ذلك سبب مجيئي إلى هنا لأتكلم معك الليلة |
| Hayır, aslında seninle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | لا, في الحقيقة, أنا هنا لأتكلم معكِ |
| Önderinizle konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتكلم مع القائدة |
| Jane Crenna ile konuşmaya geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأتكلم مع (جين كرانا) |