| Bak, yardım etmek için buradayım. Ama bu benim koşullarımla olmalı. | Open Subtitles | أنصت، أنا هنا للمساعدة لكن يجب أن يكون ذلك وفقًا لشروطي. |
| Eğer bir şeye ihtiyacınız olursa, yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | إذا كان هناك أي شيء تحتاجه ، أنا هنا للمساعدة. |
| - Ben de Yardıma geldim. | Open Subtitles | يجب أن ننهي ذلك بسرعة لذلك أنا هنا للمساعدة |
| Hey,tamam. her şey yolunda, yardım etmeye geldim | Open Subtitles | مرحباً , لا بأس , لا بأس . أنا هنا للمساعدة |
| Sanırım, Buraya yardım için geldiğini mi söyleyeceksin? | Open Subtitles | أفترض بأنك ستخبرني أنك جئت إلى هنا للمساعدة ؟ |
| - Bunu sevdim. Teşekkürler. - Sana yardım için buradayım. | Open Subtitles | أحب ذلك , شكراً أنا هنا للمساعدة فأنا أريد أن أعيش |
| İnan bana Clark, yardım etmek için burada değil. Alay etmek için burada. | Open Subtitles | صدقني يا كلارك إنه ليس هنا للمساعدة بل جاء ليشمت بنا |
| Aramaya yardım için burada kalmamız lazım tamam mı? | Open Subtitles | علينا البقاء هنا للمساعدة في البحث، طبقا لتقديرات جيد ل؟ |
| Sana yardım etmek için buradayım ama benimle konuşmazsan sana yardım edemem. | Open Subtitles | أنا هنا للمساعدة لكن لايمكنني المساعدة إن لم تتحدث إلي |
| İyi adamlardanım ben ahbap. yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | أنا واحد من الأخيار هنا ، يا رجل أنا هنا للمساعدة |
| Endişe etme. Bana güvenebilirsin. yardım etmek için buradayım. | Open Subtitles | لا تقلقي، تستطيعين الوثوق بي فأنا هنا للمساعدة |
| Tehlikeye giriyoruz ve daha önce hiç ceset giydirmediğini tahmin ettim ben de Yardıma geldim. | Open Subtitles | ماذا تفعل هنا؟ فقط اعمل على الخروج من الورطة واعتقد انك لم تُلبسي جثة من قبل وانا هنا للمساعدة |
| Her zamanki gibi Yardıma geldim. | Open Subtitles | أنت هنا للمساعدة .. كما هو الحال دائماً |
| Ama korkma, sana Yardıma geldim. | Open Subtitles | أوه , لا تكن خائفاً , انا هنا للمساعدة |
| Sakin ol, seni incitmeyeceğim. yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | اهدئي , لن اقوم بإيذائك أنا هنا للمساعدة |
| Buraya yardım etmeye geldim, birdenbire şüpheli mi oldum? | Open Subtitles | جئت الى هنا للمساعدة و الآن أنا المشتبه؟ |
| Buraya sana, onu korumak için yardım etmeye geldim. | Open Subtitles | لقد جئت إلى هنا للمساعدة في الحفاظ على سلامته |
| Umarım, bizi geçirirler, teknik olarak biz Buraya yardım için geldik aslında. | Open Subtitles | بأمل أن يجعلونا نمر بما أننا تقنياً هنا للمساعدة |
| yardım için buradayım, ama lütfen çabuk olun hotel de gitmeliyiz. | Open Subtitles | أنا هنا للمساعدة ولكن اسرعا كي يمكننا الذهاب للفندق |
| Ben, Charlotte Cross'un bu kasabayı sorunlardan kurtarmaya yardım etmek için burada olduğuna eminim. | Open Subtitles | انا اعلم واشعر بان شارلوت كروس هنا للمساعدة في انقاذ هذه المدينة من الاضطرابات |
| - Sorun yok. O yardım için burada. - Evet, o kadar emin olma. | Open Subtitles | لا بأس، انها هنا للمساعدة - أجل، لا تكن بهذه الثقة - |
| Yardım etmeye geldik. | Open Subtitles | إني أتعهد لك، أني لا أفهم ماذا حدث. نحن هنا للمساعدة. |
| yardım etmek için buradayız. -Tanrı sizi korusun. | Open Subtitles | حسناً، نحن هنا للمساعدة حسنا، بارك الله فِيك لذلك |
| Yardıma geldik. Tıpkı eski günlerdeki gibi. Senin evli olmanı saymazsak. | Open Subtitles | نحن هنا للمساعدة , كالأيام الخوالي بإستثناء كونك متزوجاً وكل شيئ |