| Yönetici, onun 27 yıldır burada yalnız yaşadığını söyledi. | Open Subtitles | المدير يقول أنها عاشت هنا وحدها لـ 27 عاماً |
| Kızı gece burada yalnız bırakma.. | Open Subtitles | لا تدعها تبيت هنا وحدها ف الليل |
| Kızı gece burada yalnız bırakma.. | Open Subtitles | لا تدعها تبيت هنا وحدها ف الليل |
| Çaresiz kalmıştı. Onu burada yalnız bırakmamızı istemedi. | Open Subtitles | كانت يائسة، لا تريد أن نتركها هنا وحدها |
| Medea ı burada yalnız bulacağını söyledi. | Open Subtitles | قال لي المدية التي أود أن تجد لك هنا... وحدها. |
| burada yalnız değilim. | Open Subtitles | أنا لست هنا وحدها. |
| burada yalnız yaşıyormuş gibi, değil mi? | Open Subtitles | يبدو انها كانت هنا وحدها ؟ |
| burada yalnız değilsin. | Open Subtitles | كنت لا هنا وحدها. |