| Aptalca görünebilir, ancak geçerli bir kimlik ve telefon faturası olmadan | Open Subtitles | ربما يبدوا هذا سخيفا, ولكنك لا تستطيع الحصول على بطاقة مكتبه بدون هويه |
| Ben Bristow. Hemen kimlik değişimi ve eskort istiyorum. Üç dakika içinde hazır olsun. | Open Subtitles | أنا بحاجه الى تحويل هويه,وتغطيه خلال ثلاث دقائق |
| kimlik rozetleri. En iyi şansımız kargo. | Open Subtitles | شارات هويه أعتقد أن ألحموله هى رهاننا الأفضل |
| Bu arada biz de, bu adamın kimliğini tespit edeceğiz. | Open Subtitles | فى نفس الوقت نحن نعمل على تحديد هويه هذا الرجل |
| Güvenliği kandırabilecek kadar benziyordu ve Gizli Servis'e göre kimliği gerçekti, sahte değil. | Open Subtitles | و طبقاً لجهاز الامن انه كان لديه هويه غير مزيفه |
| Ama şurada alttaki bu metal çok daha yeni ve üzerinde modern bir kimlik tanımlaması var. | Open Subtitles | ذلك المعدن بالأسفل أكثر حداثه علاوة على وجود طابع هويه حديث |
| kimlik veya sırt çantası yok. Biz de onu John Doe olarak isimlendirdik. | Open Subtitles | زحف لمدة طويله قبل أن يفقد وعيه و لا توجد معه هويه أو حقيبة ظهر |
| Köprünün altında bir kimlik bulduk. | Open Subtitles | لقد عثرنا على هويه للجثه التى كانت أسفل الجسر |
| Sizin sayenizde,buz kamyonunu takip ettik ve son kurban üzerinde bir kimlik bulduk. | Open Subtitles | بفضلك, إستطعنا العثور على الشاحنه وعندنا هويه للضحيه الأخيره |
| - Bundan kimlik belirleyebilir miyiz? | Open Subtitles | ما هي نسبه حصولنا على هويه من إعاده بناء الفك؟ |
| ...ve bunu yapamazsın,bunu... - kimlik kartınız var mı? Ona kefil olabilirim. | Open Subtitles | حسنا,لايمكنك أخذ الملف بدون هويه ولا يمكنك فعل ذلك |
| Ama kimlik olmadan fazla kaçamamış. | Open Subtitles | لكن بدون هويه يمكنه فقط الهرب بعيداً بالضبط |
| Bir motosikletli çarpmış, ve üzerinden kimlik çıkmamış. | Open Subtitles | إصطدم بدراجة بخاريه,وليس لديه بطاقة هويه |
| Adresini yarı sarhoş bir polisten aldım, sahte bir kimlik ve evrak çantasıyla buraya gelip 48 saatten daha kısa bir sürede seninle odada yalnız kalabildim. | Open Subtitles | دخلت هنا ببطاقه هويه مزوره وحقيبه وفي اقل من 48 ساعه نجحت بالإختلا بكِ في غرفه |
| Kardeşini korumak istediğini anlıyorum DIANA, fakat bir katilin kimliğini biliyorsa... | Open Subtitles | انا اعلم انك تريدين حمايه اختك,ديانا, ولكن لو انها تعلم هويه القاتل |
| Farz edelim ki parmak izlerinin kaydı var bu da saldırganının kimliğini tartışmaya açar. | Open Subtitles | والذى سيجعل تحديد هويه القاتل محل نقاش على افتراض أن بصماته متواجده فى السجلات |
| kimliğini belirlemeye şu andan daha yakın olmamıştım. | Open Subtitles | أنا لم أقترب حتى من التعرف على هويه هذا الرجل |
| Güvenliği kandırabilecek kadar benziyordu ve Gizli Servis'e göre kimliği gerçekti, sahte değil. | Open Subtitles | و طبقاً لجهاز الامن انه كان لديه هويه غير مزيفه |
| kimliği yok. Birkaç gün önce ölmüş olmalı. | Open Subtitles | لا بطاقه هويه من الأرجح قد مات منذ بضعه أيام |
| Bizim karşı karşıya olduğumuz düşman ne bir isme nede bir kimliğe sahiptir. | Open Subtitles | العدوا الذين سنلقاه ليس له وجه أو هويه |
| Telefonun, Kimliğin ya da paran yok. | Open Subtitles | ليس لديك هاتف؟ ليس معك هويه , ولا نقود. |
| Polis inanmadı.... çünkü o, sahte pasaportla seyahat ediyordu. | Open Subtitles | الشرطة كانت غاضبة لأنه كان يسافر تحت هويه و جواز سفر مزيفيين |
| Onun yada korumalarının kimliklerini henüz tespit edemedik... üzerlerinde kimlikleri yoktu. | Open Subtitles | لم نتعرف علي هويته بعد او حراسه لانهم لا يحملون هويه |