| Eğer kimliğini bulabilirsek, her şey biter ve evinize gidersiniz. | Open Subtitles | إن تمكّنا من كشف هويّته سينتهي الأمر و ستذهبين للمنزل |
| İzlerini kapatmak, kimliğini saklamak için bir sistemi var. | Open Subtitles | فهو لديه نظام يُغطّي مساراته، و يحمي هويّته |
| Nihayet, katil gerçek kimliğini açığa vurmak üzeredir. | Open Subtitles | أخيراً يوشك القاتل أن يكشف عن هويّته الحقيقيّة. |
| Daha çok onun kimliği gibi. | Open Subtitles | تستطيع القول أنّها هويّته كما تعلم, كل ذلك الغضب المكبوت وأنا جعلته يبدو كقاتل |
| Rolü ve gerçek kimliği arasında hiç umursamadan gidip gelebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | بين هويّته المزيّفة وكونه زوجاً مخلصاً دون التعرض للأذى |
| kim olduğunu öğrenmek için ceplerini karıştırırken, kimlik bulamadım ama bunu buldum. | Open Subtitles | سأرسل بصمته للمركز للتعرّف على هويّته ولكن لما يستحق فقد وجدتُ هذا |
| kimliğini bulmuşlar. | Open Subtitles | حسناً، أنا في طريقي لقد حصلنا على هويّته |
| Bu size, üçüncü kez kimliğini gösterişi. | Open Subtitles | هذه هي المرّة الثالثة التي يريكَ فيها هويّته |
| Merak etme. kimliğini gizlemek için mükemmel bir yol biliyorum. | Open Subtitles | لا تقلق ، لديّ الحل الأمثل لتمويه هويّته |
| Elimden geldiği sürece, evet. kimliğini kaybetme durumları falan çok feci. | Open Subtitles | نعم ، إن أمكنني ذلك ، من السيء أن يخسر الشخص هويّته وأوراقه |
| Galerideki işi kapmak için onun kimliğini kullanmak oldukça akıllıca. | Open Subtitles | ذكيّ جداً، استخدام هويّته للحصول على وظيفة بالمعرض. |
| kimliğini saptar saptamaz onu tutuklamak için evine gittik. | Open Subtitles | هويّته محدّثة. فورَ تحديد هويّته، اتّجهنا لمنزله مستعدّين للقبض عليه، لكنّه لم يظهر. |
| Onları gözaltına alır almaz gerçek kimliğini de öğreneceğiz. | Open Subtitles | سنحاول تحديدَ هويّته الحقيقيّة حالما يصل إلى عهدتنا. |
| kimliği, yukarı-batı yakasında oturduğunu söylüyor. | Open Subtitles | هويّته تضعه على الجانب الغربي من المدينة. |
| kimliği yepyeni. Kredi geçmişi yok. Ehliyet numarası da sahte. | Open Subtitles | هويّته جديدة تماماً، لا يوجد تاريخ إئتماني، ورقم رخصة قيادته مزيّف |
| Evet ve bunun kim olduğunu ne kadar çabuk bulabilirsem hepimiz için o kadar iyi olur. | Open Subtitles | أجل ومن صالحنا جميعًا أن أكتشف هويّته بسرعة |
| kim olduğunu öğrenmemize ramak kaldığını, kaçamayacağını yaz. | Open Subtitles | أخبره أننا نعرف هويّته تقريباً فلا يمكنه الهرب |
| Eğer sisteme kayıtlıysa, kim olduğunu on dakikada buluruz. | Open Subtitles | إذا كان في النظام فسنحصل على هويّته في عشر دقائق |
| kimlik krizinin anlaşılmaz doğasını açıklamaya çalışması? | Open Subtitles | عندما يحاول شرح الطبيعة العميقة لأزمة هويّته. |
| Kötü haber, John Doe'nun parmak izlerinden bir sonuç çıkmadı, hâlâ elimizde kimlik yok. | Open Subtitles | الخبر السيء هُو أنّنا لمْ نجد تطابقاً لبصمات المجهول، لذا ليس لدينا هويّته بعد. |
| Adam ne bir soylu nede tavuk olmadığına göre kimlik bilgisini alıp yaşını öğrenmek çocuk oyuncağı olmalı. | Open Subtitles | حسناً، بما أنّه ليس ملكاً أو دجاجة، معرفة هويّته وعُمره يجب أن يكون أمرا هيناً |