| Onları kovalamamızı istedi. Onları yakalamamızı istedi. | Open Subtitles | هو أراد منا مطاردتهم وأراد أن نقبض عليهم |
| Üzgünüm, Tom ama Chris sadece yeni bir yazı tipi seçmemizi istedi. | Open Subtitles | أنا آسف ، يا توم ولكن كريس هو أراد منا فقط بأن نختار شكل خط جديد |
| Arkadaşı, Jim'in de ortak olmasını istedi. | Open Subtitles | أيضاً هو أراد جيم أن يكون من ضمن الشركاء |
| Şunu öğrenmek istiyordu: Bu sonuç nasıl hesaplanmıştı? | TED | هو أراد أن يعرف: كيف تُحسب هذه النتيجة؟ |
| Bu görevden bir sonuç bekliyordu. Çipi istiyordu. | Open Subtitles | هو أراد نتائج من هذه العملية أراد الرقاقة |
| Kral'a gidip, bildiklerini anlatmak istiyordu. | Open Subtitles | هو أراد أن يذهب للملك وأن يخبره بما يعرفه |
| Ama, dövüş hünerlerini övmemi istedi. | Open Subtitles | على كل حال ، هو أراد مني أن أثني على براعتك القتالية. |
| Merkeze gelmek istedi. Arabaya binmek üzereydik. | Open Subtitles | لذا هو أراد أن نأتي إليك كنا على وشك المغادرة |
| Ama belki de kaçışını garantilemek istedi. | Open Subtitles | .لكن,ربما فعلا هو أراد أن يضمن خروج المشتبه به |
| Benden tavsiye istedi bilirsiniz, şu konuşulan ele geçirme ile alakalı. | Open Subtitles | هو أراد نصيحتي تعلمي، حول الإختراق الذي يحدث |
| Kendisi gelmek istedi adamım. Kendi istedi. | Open Subtitles | هو أراد ذلك يا رجل ، هو من أراد |
| Bir şekilde bocaladım o da benden boşanmak istedi. | Open Subtitles | لقد كنت بوضع سيﺀ و هو أراد الطلاق |
| Ben devam ettirmek istedim, ama o ayrılmak istedi. | Open Subtitles | أردت أن نعمل على علاقتنا, لكن هو... أراد الخروج منها |
| - Frank Underwood. - Gitmeni mi istedi? | Open Subtitles | فرانك أندرود هو أراد أن ترحلي ؟ |
| Votan Birliği'nden birisi, kim olduğunu hiç söylemediler senden fidye almak istedi. | Open Subtitles | شخص في تجمع (فوتان) لم يقولوا لي من هو أراد الضغط عليك |
| Kanalizasyonlardan binaya saldırmak istiyordu. | Open Subtitles | هو أراد أقتحام المبنى عبر المجاري |
| Onlar savaş istiyor. - Şeyh barış istiyordu. | Open Subtitles | إنهم يريدون الحرب هو أراد السلام |
| Zimbabwe'deyken, bir köy şefiyle beraber geziyorduk, bir ortaokul için para toplamak istiyordu, ve biraz uzakta bir inşaat vardı, ben bunun ne olduğunu sordum: | TED | عندما كنت في زيمبابوي، كنا نجوب منطقة مع عمدة القرية -- هو أراد جمع المال من أجل مدرسة ثانوية -- وكان هناك بعض أعمال الإنشاء على بعد عدة ياردات، وأنا قلت، "ماهو ذلك؟" |
| Herşeyi bilmek istiyordu. | Open Subtitles | هو أراد أن يعرف كُلَ شيء |
| İsveç'te olanların saydamlık gündeminin bir parçası olarak görülmesini çok istiyordu. | Open Subtitles | هو أراد إلى حدِاً كبير (بما حدث فى (السويد، أن يُري بإنهُ جُزءاً من مؤامرة الشفافية. |