| Paris'e giremiyorlar artık. Yeni Kanun böyle. | Open Subtitles | هم لا يستطيعون دخول باريس أكثر هو القانون الآن |
| Kanun ve düzen umurumda Yüzbaşı ama Kanun adamı düzene uymalı. | Open Subtitles | كل ما أهتم به هو القانون و النظام ولكن رجال القانون ينظرون إلي المدي البعيد |
| Florida'ya taşınmak istemiyorlardı ama 60'lı yaşlardaydılar ve bu bir Kanun. | Open Subtitles | لم يريدا الإنتقال إلى هناك ولكنهما في الـ60 من العمر، وهذا هو القانون |
| Ama Kanun kanundur ve cafcaflı sözlerle değiştirilemez. | Open Subtitles | ولكن القانون هو القانون ولا يمكن تنحيته لمجرد كلمات جميلة |
| Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
| Kanun budur ve hiçbir Spartalı, kul veya halk erkek veya kadın, köle veya kral kanunun üstünde değildir. | Open Subtitles | هذا هو القانون. ولا اسبراطي، شخص مهم أو مواطن، رجل أو امرأة , عبد أو ملك فوق القانونِ. |
| Ama Kanun kanundur ve gitmek zorundalar. | Open Subtitles | لكن القانون هو القانون وهم يجب عليهم الذهاب |
| Ama Kanun kanundur ve gitmek zorundalar. | Open Subtitles | لكن القانون هو القانون وهم يجب عليهم الذهاب |
| Zaten toplumun gözündeki imajımızı yeteri kadar zedeledik Kanun neyse odur. | Open Subtitles | لقد قمنا بالمخاطرة بتشويه صورتنا العامة عن طريق ملاحقة هذا الأمر, لكن القانون هو القانون |
| Evet, kanunda böyle yazar ama para ve rozet Kanun yerine geçmez. | Open Subtitles | نعم هذا هو القانون ولكن المال والشارة لا تمثلان القانون |
| Çocuklarınızın güvenliği için uygulamamı istediğiniz Kanun. | Open Subtitles | هو القانون ذاته الذي تطلبين مني تطبيقه من أجل سلامة أطفالك، |
| Yok, haklısın. Kanun aynen böyle diyor. | Open Subtitles | لا ، أنتِ علي حق ، هذا هو القانون بـ الضبط |
| Kurallar açık olmayı gerektirir ve Kanun da açıklık gerektiren bir çabadır. | Open Subtitles | قوانين الاملاء عليك ان تكون دقيقا كما هو القانون في دقته |
| Hatta mağdur varsa, Herhangi bir benzerlikten yoksun ahlaki doğruluktan ve, Kanun kanundur. | Open Subtitles | حتى لو كان الضحايا مجردين من أي أخلاقيات، فيظل القانون هو القانون |
| Kanun böyle. İçişleri bakanıyla bağlantıya geçmemi ister misiniz? | Open Subtitles | هذا هو القانون أتريدينني أن اتصل بوزير الداخلية؟ |
| Bu yüzden burada kalıyor. Kanun böyle Olivia. Ne yapıyoruz? | Open Subtitles | ولذا فسوف تبقى معي هذا هو القانون يا أوليفيا ماذا سنفعل؟ |
| Ben de buna katılmıyorum ama Kanun kanundur. | Open Subtitles | أنا لا أوافق على هذا، ولكن القانون هو القانون |
| Bunun sizin fikriniz olduğunu biliyorum Sayın Yargıç ama hâlâ Kanun böyle. | Open Subtitles | أعلم أن هذا هو رأيك حضرة القاضي لكن مازال هو القانون |
| Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
| Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |
| Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. | Open Subtitles | وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون |