"هو دائما" - Translation from Arabic to Turkish

    • Her zaman
        
    • O hep
        
    • Sürekli
        
    • daima
        
    • - Hep
        
    • hep böyle
        
    Bu yüzden de metal Her zaman dışlananların kültürü olacak. Open Subtitles وهذا هو السبب في أن المیتال هو دائما ثقافة المهمشة.
    Bana mı öyle geliyor yoksa Her zaman ameliyatı mı var? Open Subtitles هل انا اشعر هكذا ام انه هو دائما لديه جراحة ؟
    Ama aslanlar çok akıllıdırlar. (Kahkaha) İlk gün gelip korkuluğu gördüler ve geri döndüler, ama ikinci gün gelip şöyle dediler; bu şey hareket etmiyor, O hep burada. (Kahkaha) Ve çiti atlayıp hayvanları öldürdüler. TED لكن الأسود ذكية جدا. كانوا يأتون في اليوم الأول ويرون الفزاعة ، ويرجعون، لكن في اليوم الثاني ، يأتون ويقولون، أن هذا الشي لايتحرك، هو دائما في نفس المكان. لذا يقفزون داخل الحظيرة ويقتلون الحيوانات.
    Demek sitediğim, O hep seyahat ediyor, bilirsin, ve evdeyken de , burada değilmiş gibi. Open Subtitles هو دائما يسافر وحتى عندما يعود يكون كما لو كان غير موجود
    Bana Sürekli okuldaki günlerini anlatırdı yaptığı yaramazlıkları. Open Subtitles هو دائما يجادل حولها عندما كان في المدرسة كل الأشياء الجامحة هو أعتاد على فعلها
    Kırmızı kabloyu yapacak mısın Filmde daima kırmızı tel var. Open Subtitles هل سأفعل السلك الأحمر؟ هو دائما السلك الأحمر في الأفلام.
    - Hep yapar. Open Subtitles هو دائما يحصل عليها - لن يأتي بها احد -
    DJ kongresinin niye Her zaman Americana'da olduğunu biliyor musun? Open Subtitles هل تعلم لماذا مؤتمر ديجي هو دائما في أمريكانا ؟
    Bu bir adam kaçırma. Dış dünya Her zaman son duyandır. Open Subtitles انها عملية اختطاف , العالم الخارجي هو دائما آخر من يسمع
    Onun hakkında şimdi gerçekten hayranlık duyduğum şeylerden biri de kolay bir hayatı olmamasına rağmen Her zaman çok neşeli olması. Open Subtitles واحدة من الأشياء التي كنت حقا معجب عنه هو كيف انه لم يكن حقا حياة سهلة لكنه هو دائما متفائل بذلك.
    İnsanları şok ederek değişime zorlamak yerine, onlara dönüşümsel değişim hakkında eğitim vermek değişim uygulamak için Her zaman daha iyi bir yoldur. TED الآن أنا أعلم أن تعليم الناس هو تغيير انتقالي بدلًا من صدمهم بالتغيير هو دائما وسيلة أفضل لتنفيذ التغيير
    O Her zaman numara yapar, Her zaman bu aptal gösteri! Open Subtitles .... هو دائما يتباهى , هذا الاحمق دائما بنفس المظهر ...
    Demek istediğim, doğal olarak birçok sefer insanları yok etmek zorunda kaldım... ama Her zaman... bu beni üzdü. Open Subtitles أعني، كانت هناك أوقات، وبطبيعة الحال، عندما كان لي أن يكون هناك أناس القضاء... انما هو دائما... الحزن لي.
    O hep faturalandırılmamış akıllı telefonlar, bilgisayarlar için yongalar, korsan indirmeler, bu tür şeyler yapardı. Open Subtitles هو دائما يصنع هواتف ذكيه ,بحيث لا تحصل على فواتير ,و راقائق لاجهزة الكمبيوتر ,تحميلات مجانيه .شيء من هذا النوع
    O hep gülümsüyor. Open Subtitles هو دائما يجعلنا نضحك
    O hep kendi dünyasında yaşar. Open Subtitles هو دائما مغيب في عالمه الخاص
    Sürekli arkadaşlarıyla basketbol oynamaya gidiyor. Open Subtitles هو دائما يخرج ليلعب كرة السلة مع اصدقائه
    Sürekli gökkuşağının bittiği yerdeki bir küp dolusu altının peşindedir. Open Subtitles و هو دائما يتعقب مقدارا من الذهب في نهاية قوس قزح
    Bir seferden iki kişi ile birlikte olmayı daima hayal etmişimdir. Open Subtitles هو دائما خيال لي أن يكون عنده رجلان حالا.
    Trent ve adamları şehre geldiklerinde daima birkaç iş olur, bam bam, içeri, dışarı. Open Subtitles وعندما ترينت ضرب الأولاد له المدينة ، هو دائما اثنين من فرص العمل ، بانغ بانغ ، في ، انتهت.
    - Hep oyuncak mı alırdı? Open Subtitles هل هو دائما يشترى ألعابا ؟
    - Hep böyle içine kapanık biri miydi? Open Subtitles - عنده هو دائما مثل هذا الشخص الخاصّ؟
    hep böyle dumanlı mı olur? Open Subtitles هل هو دائما يخرج دخانا بهذه الطريقة ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more