| Geçen yıl Mikhail'in doğum gününde "Bana bir şey almayın." dedi. | Open Subtitles | في السنة الماضية لميلاد ميخيل هو قال لا تشتري لي شيئا |
| "O öyle dedi, bu böyle dedi" muhabbetine ayıracak zamanım yok. | Open Subtitles | ''حسناً، أنا لا أملك وقتاً لـ'' هو قال ، هي قالت |
| "O öyle dedi, bu böyle dedi" muhabbetine ayiracak zamanim yok. | Open Subtitles | ''حسناً، أنا لا أملك وقتاً لـ'' هو قال ، هي قالت |
| Cinayet soruşturması yaptığını söylemişti. | Open Subtitles | هو قال إنه في شركة الإندماجات و الإكتسابات أنت لست مشوشة , أليس كذلك ؟ |
| Bize ne demişti? St. Ives'e giderken. | Open Subtitles | هو قال كم شخص سيذهب الى سانت ايف اليس كذلك |
| - Böyle mi söyledi? | Open Subtitles | هو قال لكِ هذا؟ |
| Bizim saptama sistemlerimizi bu naquadahdah'ın kendine özgü enerji imzasını yakalayabilecek şekilde ayarlayabileceğini söylüyor. | Open Subtitles | هو قال , يمكنه معايرة أنضمة إستشعارنا لإلتقاط توقيع طاقتها المميز |
| Daha fazla müşteri istediğini söylüyordu, ben de nefes almamız gerektiğini. Kalabalıkta göze çarpmasını sağlayacak bir çözüm buldum. | Open Subtitles | هو قال أنه يريد المزيد من الزبائن فقلت له نحن نريد أن نتنفس فكرت بطريقة تجعله واقفاً بين الزحام |
| -Sebebin baban olduğunun mu söyledi? | Open Subtitles | - هو قال بأن والدك هو السبب؟ |
| dedi ki, eğer bunu kazanırsan hayatının konuşmasını yapmalıymışsın ki haklı da. | Open Subtitles | هو قال إذا فزتِ بهذا، عليكِ إلقاء أفضل خطاب بحياتك وهو محق |
| Evlenelim, dediğimde... .. yeterince dul var, dedi. | Open Subtitles | لانى عندما قلت أننا يجب أن نتزوج هو قال أن يوجد أرامل بما فيه الكفاية |
| "Gidin Kwita'yı getirin nasıl olduğunu görecek." dedi. | Open Subtitles | هو قال لنا أحضروا كويتا هو يعرف كيف تعمل |
| Kanıtın yok. "O dedi, bu dedi" diyorsun sadece. | Open Subtitles | ليس لديكى دليل على ذلك لم تجيبى عن سوالى الا ب هو قال.. هى قالت |
| dedi ki, güzelliğine hayranlığının bir simgesi olarak sana yüzbin dolar vermekten büyük keyif duyarmış. | Open Subtitles | هو قال أنه يحب أن يعطيك للتقرب منك وكعربون للحب 100.000دولاار |
| O dedi ki dava raporlarını doldurmanla ilgili bir şey. | Open Subtitles | أجل, هو قال شيئاً عن تسجيل تقريرك للقضية |
| "Benden haber alacaksın" dedi. | Open Subtitles | وجبت عليه الكتابة , هو قال : سوف تسمع مني |
| -Burada olmayacağını sanıyordum. -O öyle söylemişti. | Open Subtitles | ظننتها لن تكون هنا هو قال إنها لن تكون هنا |
| Gömülü hazinenin sarkıtlı mağarada olduğunu söylemişti değil mi? | Open Subtitles | هو قال بأن الكنز المدفون في هذا الكهف أليس كذلك؟ |
| Bu gibi acil durumlarda... kullanabileceğimi söylemişti. | Open Subtitles | هو قال أنى يمكن أن أستعملها للطوارئ كأنّها تبدو مثل كيندا |
| Onları biri soracak olursa, düşmanımızdır demişti. | Open Subtitles | هو قال ان ان اتى اي احد يسأل عنها سوف يكون عدونا |
| Sana, seni sevdiğimi mi söyledi? | Open Subtitles | هو قال أنني أُحِبُك ؟ |
| Belki de bizim anlayamadığımız çok daha yüksek bir anlayış olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | ربما هو قال هنالك ضمير عالي نحن لايمكن رؤيته |
| Bu gece gösterdiği çabanın yalnızca Tanrı ve onun arasında olduğunu söylüyordu. | Open Subtitles | هو قال ان مخططتة مقدس وأن كفاحه الليلة هو فقط بينه وبين الرب |
| Bunu mu söyledi? | Open Subtitles | هو قال ذلك ؟ |
| Dediğine göre o akşam ortamda çok para varmış. | Open Subtitles | هو قال بأنه كان هناك الكثير من المال في لعبة تلك الليلة |