| Tek istediğim, bir çifte aile kurmaları için yardım etmekti. - Ve ediyorsun da. | Open Subtitles | كل ما اردته هو مساعدة زوجين أن يبدئا عائلة. |
| Tüm yaptığım yeterli işçileri olmadığı için kale tamirine yardım etmekti. | Open Subtitles | كل مافعلته هو مساعدة عمال القصر لإكمال النقص الحاصل |
| Yaptığı tek şey genç bir çifte yollarını bulmaları için yardım etmekti. | Open Subtitles | كل ما كان فعله هو مساعدة ثنائي شاب على إيجاد طريقهم |
| Onlar, yalnız savaşçılar tıpkı babam ve diğerleri gibi. Kalkındırma çalışmalarının temel hattı bu yalnız savaşçıların el ele vermesine ve böylece engelleri aşmalarına yardımcı olmak. | TED | هؤلاء هم المحاربون الوحيدون مثل والدي وكثيرين كثيرين غيرهم، والمفتاح الحدودي للعمل الإنمائي هو مساعدة هؤلاء المحاربين الوحيدين في التكاتف حتى يمكنهم التغلب على الصعاب معا. |
| Tüm amacı ve hedefi, insan hayatına yeni pozitif katkılar oluşturulmasına yardımcı olmak olan bir şey nasıl olurdu? | TED | ماذا لو لدينا شيء الغرض والهدف منه هو مساعدة الناس لخَلق صِلات جديدة إيجابية في حياة الإنسان؟ |
| Tek isteği kendi bölgesine yardım etmekti. | Open Subtitles | كل ما أرادت القيام به هو مساعدة منطقتها. |
| Tüm yaptığım, yalnız adamlara bir hizmet sunarak yardım etmekti. | Open Subtitles | كل مافعلتة هو مساعدة اشخاص وحيدون بخدمة جيدة |
| Küçükken bile tek istediği insanlara yardım etmekti. | Open Subtitles | حتى في صغره، كل ما أراده هو مساعدة الناس. |
| Tek isteğim insanlara yardım etmekti. | Open Subtitles | كل ما أردت فعله هو مساعدة الناس |
| İstediğim tek şey insanlara yardım etmekti. | Open Subtitles | كل ما أردت فعله هو مساعدة الناس |
| Tek istediğim, insanlara yardım etmekti. Korumak. | Open Subtitles | جّل ما أردت فعله هو مساعدة الأشخاص |
| Lena'nın yaptığı tek şey yardım etmekti. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فعلته لينا هو مساعدة. |
| Tek amacım Chloe'ye yardım etmekti. Ama her şeyi mahvettim. | Open Subtitles | كل ما أردته هو مساعدة (كلوي)، والآن أشعر كأني قلبت كل الأمور رأساً على عقب |
| Naomi'nin tüm istediği insanlara yardım etmekti. | Open Subtitles | (كلّ ما كانت تريده(ناعومي هو مساعدة الناس |
| Tek yaptığı insanlara yardım etmekti. | Open Subtitles | كل ما فعلة هو مساعدة الناس |
| Tek istediğim babama yardım etmekti ama şimdi idam edileceğim. | Open Subtitles | كلّ ما أردتّه هو مساعدة والدي، والآن حُكِم عليّ بالموت. أنتِ تفهمين القانون يا (سيفا). |
| Tek yapmak istediğim insanlara yardım etmekti Oliver. | Open Subtitles | كلّ ما وددته قطّ هو مساعدة الناس يا (أوليفر). |
| Tek amacı sen ve senin gibilere yardımcı olmak. | Open Subtitles | في شركة ممولة العاملون بها هدفهم هو مساعدة الآخرون مثلكِ |
| Benim işim bu şehirdekilerin sorunlarına yardımcı olmak. | Open Subtitles | عملي هو مساعدة أهل هذه البلدة في مشكلاتهم. |
| Bu okula ve öğrencilerine yardımcı olmak istiyorum. | Open Subtitles | ... فيما أريد أن أفعله بحياتي و هو مساعدة الناس ... ... إذا فكرتم بالأمر ملياً |