"هو معرفة" - Translation from Arabic to Turkish

• olduğunu bulmak
• bilmektir
• tanımak
• kim olduğunu öğrenmemiz

Haklısın. Önemli olan o lanet kasaya neler olduğunu bulmak.
أنت محق، الشيئ الأهم هو معرفة ما حصل للصندوق اللعين.

Oyunun amacı Jason'ın hangi kulübede olduğunu bulmak.
هدف اللعبة هو معرفة فى أى الغرف سيكون جيسون؟

Burada yapmak istediğimiz hanginizin daha iyi öğrenci olduğunu bulmak.
وما سنقوم بعمله هو معرفة من منكم التلميذ الجيد

Onu hipnotize edebilirim ama başarılı bir hipnozun parçası kimin hassas olduğunu bilmektir.
يمكننى ان انومها مغناطسيا لكن جزء التنويم المغناطيسى الناجح هو معرفة صاحب الشكوك

Herhangi birinin de size söyleyebileceği gibi gazino katındaki başarının en büyük sırrı oyunun nasıl oynandığını bilmektir.
كما هو معروف للجميع فإن السر الأكبر و الوحيد للنجاح على أرض الكازينو هو معرفة كيف تلعب اللعبة

Onları bir çift olarak tanımak gerçek aşka tanıklık etmektir.
لمعرفة لهم كزوجين هو معرفة أنك حقا في وجود الحب.

Sadece bu insanların bir kısmının kim olduğunu öğrenmemiz gerek.
كل ما نحتاجه فعلاً هو معرفة بعض هؤلاءالاشخاص

Amacım, sosyal adalet, kültürel ve eğitimsel organizasyonlarının daha etkili medya yaratmasını sağlamak için özgün hedef topluluklara ne tür bir öyküsel içerik kombinasyonunun en cazip ve teşvik edici olduğunu bulmak.
هدفي هو معرفة محتوى المواد الخام الأكثر عاطفية وإثارة للجماهير المرجوة المحددة؛ لتتمكن منظمات العدالة الاجتماعية والتعليمية من صناعة وسائل إعلامية مؤثرة.

Tek yapmamız gereken nerede olduğunu bulmak.
كل ما علينا فعله هو معرفة مكانه

Tek yapmamız gereken kim olduğunu bulmak.
إذن كل ما علينا القيام به هو معرفة من.

Önemli olan Bay Casey'nin başının neden dertte olduğunu bulmak ve ona yardım etmek. - Kiminle konuşuyorsun?
كلّ ما يُهمّ الآن هو معرفة السبب في كون السيّد (كايسي) في ورطة وكيف نُساعده.

İşin anahtarı onun ne olduğunu bulmak.
المفتاح هو معرفة ما هي.

Kılık değiştirme sanatı, herkesin gözü önünde saklanmayı bilmektir.
فن التمويه هو معرفة كيفية الاختباء في مشهد عادي

Politikanın yarısı, insanların ne duymak istediğini bilmektir ve sen buna sahipsin.
نصف السياسة هو معرفة ما يريد الناس أن تسمعة ، وأنت تمتلكين هذة الميزة. هيا.

Anahtar ise, neyi yiyip neyi yemeyeceğini bilmektir.
فالحل هو معرفة ما الذي يصلح للأكل

İşin sırrı nerede duracağını bilmektir.
السر هو معرفة أين تتوقف.

Şu an yapmamız gereken tek şey, birbirimizi tanımak.
و ما يجب علينا فعله الآن هو معرفة بعضنا البعض

Şu an onun kim olduğunu öğrenmemiz önemli.
حقاً , لكن الأهم الآن هو معرفة مَنْ هو.

Öncelikle bu itin kim olduğunu öğrenmemiz lazım.
اول ما علينا هو معرفة من هذا الشخص