| Eski C.l.A. aJanı Şu anda da İç Güvenlik Bölümü için çalışıyor. | Open Subtitles | عميل سابق للـ سي أي إيه و هو يعمل لدائرة الأمن الوطني |
| Eski CIA Ajanı. Şu anda da İç Güvenlik Bakanlığı adına çalışıyor. | Open Subtitles | عميل سابق للـ سي أي إيه و هو يعمل لدائرة الأمن الوطني |
| Goldfields için çalışıyor olması, insanların onun sözünü dinleyeceği anlamına gelir. | Open Subtitles | بالحقيقة هو يعمل بحقل الذهب . يعني أنه سوف يستمع لذلك |
| Hem benimle, hem de benimle çalışıyor ve onun çevre işlerini yönetiyorum, evet. | Open Subtitles | معي هو يعمل معي في ذلك وانا اتول ادارة .بيئة عمله , نعم |
| Benim de onaylamadığım şeyler yapıyor olabilir, ama hiçbir zaman diğerleri gibi onu yalnız bırakmam. | Open Subtitles | هو يعمل بعض المشاكل وقد يسقط احيانا لكنّي لن اتخلى عنه |
| Çok çalışır ve hapishane hayatına uyum sağlamayı dener. | Open Subtitles | هو يعمل بجد ويحاول التكيف مع الحياة في السجن |
| O dünyadanın en büyük şirketlerinden birisinde çalışıyor ve ben onun kendisinin daha iyi hissetmesi için çabalıyorum. | TED | هو يعمل في إحد أكبر الشركات في العالم. وأنا الآن أحاول أن أجعله يشعر بشعور أفضل. |
| Onu takip ediyoruz. Kesinlikle Ordell için çalışıyor. | Open Subtitles | كنا نراقبه هو يعمل بكل تأكيد لحساب أورديل |
| UCO dosyası üzerinde çalışıyor. Marshall'ı tanıyorsun. Bu Sydney Bristow. | Open Subtitles | هو يعمل على ملف منظمة التجارة المتحده قابلت مارشال وهذه بريستو |
| Bir komedyenle çalışıyor ve malzemeye ihtiyacı var. | Open Subtitles | هو يعمل بمجلة صور متحركة الذي يحتاج المادّة. |
| Evcil hayvan dükkanında çalışıyor. | Open Subtitles | أتعرف هو يعمل في متجر لبيع الحيوانات الأليفة |
| Bazı eksikleri üzerinde çalışıyor. | Open Subtitles | نحن لدينا سباق تمهيدي هو يعمل على معالجة بعض المشاكل |
| Eski bir KGB ajanı. Resmi olarak, Rus Hükümeti'ne çalışıyor. | Open Subtitles | وكيل بالمخابرات الروسية سابقاً, رسمياً, هو يعمل للوزارة الروسية. |
| Bu gün, burada, iki tane daha var, Mark ve Sarah Brisco, ikiside 33, evli, erkek yer bilimci, kadın eğitim işinde çalışıyor. | Open Subtitles | واليوم هنا لدينا اثنين من الضحايا الجُدد مارك وساره بريسكو ، زوجان في الـ33 هو يعمل مساحاً للأراضي وهي في مجال التدريس |
| Hadi çocuklar, Çavuş'u rahat bırakın. Adam çalışıyor. | Open Subtitles | هيا ياآولاد , آتركو الرقيب , آنجل لوحده هو يعمل |
| Hadi çocuklar, Çavuş'u rahat bırakın. Adam çalışıyor. | Open Subtitles | هيا ياآولاد, آتركو الرقيب, آنجل لوحده هو يعمل |
| Hayır, hayır, hayır. Sinema endüstrisinden bir çok insanla çalışıyor. | Open Subtitles | لا , لا , هو يعمل مع الكثير من الأشخاص الذين يعملون في انتاج الأفلام انه شخص اجتماعي جداً |
| Şu anda çalışıyor olabilir. Ama ne kadar işe yarayacak, bunun garantisi yok. | Open Subtitles | الى الان هو يعمل ,الى متى , ليس هناك ضمان. |
| çalışıyor, BP Garajında. | Open Subtitles | نعم هو يعمل في ورشة صيانة أحد محطات الوقود ولا يفقه سوى التسكع بين السيارات |
| İş dışında ne yapıyor, nasıl biridir hiç bilmiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نعرف ما هو يعمل مجاز، بإنّه حقا. |
| Yokluğunu fark etmediniz mi? Hayır, sabah mesaisinde çalışır, o yüzden genelde bütün gün uyur. | Open Subtitles | كلا، هو يعمل في المناوبة الصباحية، لذا في العادة ينام طول النهار. |
| Yani işe yarıyor ve kiri umrunda değil kimsenin 100 metre alanda çekiyor, yani o mesafedeki kadınlarla garanti seks yaparsınız. | Open Subtitles | حتى الان هو يعمل ونحن لانريد ان نخربة يعمل فى قطر محدد يعمل فى انحاء 100 متر هذا يعنى.. |