| Benim yanımdaki adam son derece hoş bir beyefendiydi ve kendini Bay Herbert Levine olarak tanıttı. | TED | كان الرجل الذي بجانبي لطيفًا للغاية، وقدم نفسه كالسيد هيربت ليفين. |
| O esnada Herbert Love'ın kampanya yöneticisi bu konuşmaya şahit olmuştu. | Open Subtitles | وكما أتضح، تبادل الشتائم هذه شهدها قائد حملة هيربت لوف |
| Böylece Maeby, hâlâ üyesi olduğu kulüpte Herbert ile buluşması için annesini ikna etti. | Open Subtitles | وهكذا كيف كانت مايبي قادرة على جعل والدتها تقابل هيربت في النادي الذي كانت لاتزال مايبي عضوة فيه |
| Önümüzdeki 30 dakika içinde yenilmez Herbert Stempel'ın... yenilip yenilemeyeceğini göreceğiz. | Open Subtitles | لذلك سنرى بعد 30 دقيقة هل سيتعثّر (هيربت ستمبل) المنطلق ؟ |
| Başkan Yardımcısı George Herbert Walker Bush yemekhanede bir konuşma yapmak için okulumuza geliyor. | Open Subtitles | ذلك صحيح، نائب الرئيس "جورج هيربت ولكر بوش" قادم إلى مدرستنا هذا الأسبوع في مجلس نواب في الكافتيرياً |
| Herbert'ı öldürmene izin vermememin nedeni bu. | Open Subtitles | لهذا السبب لا استطيع ترك هيربت يقتل |
| Takip eden günlerde Maeby annesinin bilmeden verdiği hizmetlerine karşılık Herbert Love'dan para sızdırıyordu. | Open Subtitles | خلال الأيام التالية، مايبي كانت قادرة على الحصول على المال بشكلٍ سري من هيربت لوف على خدمة جعلت والدتها تقدمها بدون علمها |
| Sonrasında Herbert Love geri dönmedi ama Perfecto döndü. | Open Subtitles | -هيربت لوف، هيربت لوف، هيربت لوف -ولاحقاً بعد عدم عودة هيربت لوف |
| Hm! Yine de, bu turdan sonra, Herbert'la daha az vakit harcadı. | Open Subtitles | بالرغم من ذلك، بعد ظهوره هذا (بدأ يقضي وقتاً أقل مع (هيربت |
| Yedi çiftliğe ihtyacımız var Jackson çiftliği Herbert çiftliği ve Richmond çiftliği dahil olarak. | Open Subtitles | نحتاجاليسبعةمزارع, تتضمن مزرعة (جاكسون), مزرعة (هيربت), ومزرعة (ريتشموند). ونحتاجلنصفمنجمالملح. |
| Evet, Herbert babamdı. "O zaman annen kimdi?" | Open Subtitles | نعم "هيربت" أبي اذن من هي أمي ؟ |
| Ve şimdi karşınızda Herbert Stempel ve diğer yarışmacımız. | Open Subtitles | والآن، دعونا نقابل (هيربت ستمبل) و منافسه .. جيرتول |
| Sen Herbert Stempel'sın. Sana ne yapabilirler ki? | Open Subtitles | أنت (هيربت ستمبل) مالذي يمكنهم فعله بك ؟ |
| Dün Herbert Stempel'la tanıştım, bana bir şeylerden bahsetti... | Open Subtitles | أجل.. انظر لقد تقابلت مع (هيربت ستمبل) قبل عدة أيام |
| Herbert Stempel'ın bildiğini onlara kanıtlayacağım. | Open Subtitles | (هيربت ستمبل) يعرف اسم الفلم الذي فاز بجائزة الأوسكار لأفضل فلم عام 1955م |
| Yedi çiftliğe ihtyacımız var Jackson çiftliği Herbert çiftliği ve Richmond çiftliği dahil olarak. | Open Subtitles | نحتاجاليسبعةمزارع, تتضمن مزرعة (جاكسون), مزرعة (هيربت), |
| Yani, Herbert'ı öldüremeyiz. | Open Subtitles | اعنى نحن لا نستيع قتل هيربت |
| - Onun adı Herbert. - Yaratık! | Open Subtitles | اسمه هيربت سينج |
| Asıl Herbert Love'ın karşı çıkmasını sağlamamız lazım. | Open Subtitles | ولكن علينا أن نتأكد من أنّ هيربت لوف)، يعارض أيضاً) |
| Gene Parmesan'da Herbert Love'ın kızıl saçlı bir fahişeyle çekilmiş fotoğrafları var. | Open Subtitles | (جين بامسان) لديها صور لـ (هيربت لوف مع عاهرة صهباء |
| Bu hafta 21 'de Herb Stempel'in Colombia aslanlarına yem... edilişini seyredin. | Open Subtitles | -والآن سنعود إلى برنامجنا هذا الأسبوع على برنامج 21 0 شاهدوا تقديم (هيربت ستمبل) لأسود كولومبيا |