| Biz Bayan Dottie Hinkle a yapılan müstehcen telefon konuşmalarını... ve posta ile yapılan tehditleri soruşturuyoruz. | Open Subtitles | نحن نحقق عن حدوث مكالمات فاحشة ورسائل تهديد تصل الى السيدة دوتي هينكل |
| Hinkle ile ekibini verebilirim. | Open Subtitles | حَسناً، أنا يُمكنُ أَنْ آخذَ هينكل وفريقه في حالة تأهّب. |
| Kimin tüfeği kullanılmış olursa olsun Wade Hinkle öldürülmüş. | Open Subtitles | أنا لا أهتم فيما تم استخدام البندقية ويد هينكل" تم قتله" |
| Hinkel'in sarayı, dünyanın en büyük silah endüstrisinin merkeziydi. | Open Subtitles | قصر هينكل كان مركز اهتمام العالم بماكينة الحرب العظيمة |
| Benle konuşurken Heil Hinkel de. | Open Subtitles | أقدّر ذلك عندما تتكلّم معي، حي هينكل |
| Henkle, Robert F asteğmen, A.B.D Donanması... | Open Subtitles | هينكل روبرت بحرية الولايات المتحدة |
| Bunu duydun mu Heinkel? | Open Subtitles | هل سمعت هذا ؟ يا هينكل ماذا عنك ؟ |
| Ben Hinkle, bomba bırakmaya hazırlanıyorum. | Open Subtitles | هذه هينكل , يالدخول للقصف النهائي. |
| Chester'ın Stan Hinkle ya da Phil Evans'la bir işi var mıydı? | Open Subtitles | هل كانت هناك سوابق بين (تشيستر) و (ستان هينكل) أو (فيل إيفانز)؟ |
| Hatırlatmak isterim ki saat birde Doktor Cosway ile seansta olduğunuzu kabul ediyorsunuz, Bay Hinkle. | Open Subtitles | رسمياً، سيّد (هينكل)، أنت تعترف أنّك كنت موعد الد. (كوزواي) في الساعة الـ1: 00؟ |
| Hinkle'a, paranoya vakaları da içeren çiftkutuplu ve siklotimik bir rahatsızlık teşhisi konulmuş. | Open Subtitles | إذاً تم تشخيص (هينكل) بثنائية القطب وإضطراب المزاج مع نوبات من الجنون |
| Mike neden Stan Hinkle'ı bıçakladı? | Open Subtitles | كيف يعرف (مايك) رجلًا يدعى (ستان هينكل)؟ |
| Brilliam Hinkle, zamanın doldu. | Open Subtitles | برليم هينكل لقد حان وقتك. |
| Bugün burada, Jess Kato ve Todd Hinkle'nin evlenmesine tanıklık etmek için toplandık. | Open Subtitles | لقد اجتمعنا اليوم لنشهد الارتباط المقدس لـ (جيس كاتو) و (تود هينكل) |
| -Belki Hinkle'da sana verecek ampul vardır. | Open Subtitles | -ربما "هينكل" لديه حقنة |
| Wade Thomas Hinkle. Sweetwater'lı. | Open Subtitles | "ويد توماس هينكل سويتواتر" |
| - Captain Hinkle efendim. | Open Subtitles | - النّقيب هينكل حاضرُ، سيدي |
| Bay Hinkle'ın duşunu bitirmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أنهي دشّ السيّد (هينكل) |
| Kararları Adenoid Hinkel veriyor, üstün zekasıyla devleti yönetiyordu. | Open Subtitles | خلفها كان الاخنف هينكل الديناميكي |
| Albay Hinkel'i telsize ver. | Open Subtitles | مولر ، صلنى بكولونيل هينكل في الاٍذاعة |
| Hinkel ülkeyi demir bir pençeyle idare ediyordu. | Open Subtitles | حكم هينكل الأمّة بقبضة حديدية |
| Sonra Henkle'a bağlan ve DBCP'nin düşüşüne sebep olan zararın oldukça altında olduğunu ve işçilerin koruyucu donanımı reddettiklerini söyle. | Open Subtitles | إذاً و بالإعتماد على (هينكل)... قال بأن فريق التعاون في مجال المحطات لجمع البيانات كان أقل بكثير من مستوى الضرر. وأن العُمّال رفضوا أن يِرتدُوا مُعدات الأمان، أسفة. |
| O bir Heinkel. Köprüyü bombalayacaktı. | Open Subtitles | هذه طائرة هينكل كانت تقصف العدو |