| Dünyamız değişiyor. Şu anda farklı bir dünyada yaşıyoruz ve bir zamanlar kişisel olan sorunlar şimdilerde hepimiz için dünya çapında sorunlar oldu. | TED | إن عالمنا يتغير. نعيش في عالم مختلف الآن، و ما كان مرة مشاكل فردية هي الآن في الحقيقة مشاكل عالمية بالنسبة لنا جميعاً. |
| Bryce, Şu anda beynimde yer eden bütün derin devlet bilgilerini bana gönderdi ve sayesinde her an korku, tehlike ve endişe içindeyim. | Open Subtitles | برايس أرسل لي قاعدة بيانات مليـئة بالأسرار الحكوميــة و هي الآن في دماغي, و تجعلني في حالة خوف و خطر و قلق مستمرة |
| Doğum iznindeymiş. - Elimizde bulunan tek şey ev adresleri Şu anda. | Open Subtitles | هي الآن في إجازة أمومة، عنوانهم هو الشيء الوحيد الذي نملكهُ حاليّاً. |
| - Kamyonetim tam buradaydı. - Şimdi nerede? | Open Subtitles | شاحنتي كانت هناك - أين هي الآن ؟ |
| - Şimdi ne yapıyor? | Open Subtitles | ماذا تفعل هي الآن ؟ |
| Peki şimdi aptal, çirkin ve sıkıcı mı? | Open Subtitles | وهل هي الآن غبية، وقبيحة، ومملة؟ |
| Bu 45 metrelik metal yapılar Şu anda yaşamla dolu. | Open Subtitles | هذه الهياكل المعدنية ذات 45 سم هي الآن مليئة بالحياة |
| Savaşın altı yılının ardından Humus Şu anda yarısı yıkılmış bir şehir. | TED | بعد ست سنوات من الحرب، حمص هي الآن مدينة نصف مدمرة. |
| Şehrin diğer mahallelerinin yarısı Şu anda harabe. | TED | نصف الأحياء الأخرى في المدينة هي الآن تحت الأنقاض. |
| Kendisi Şu anda ailemizin ayrılmaz bir parçası ve aramıza katıldığında Alia altı aylıktı. | TED | هي الآن عضو مكمل في عائلتنا، كونها معنا منذ أن كانت علياء في عمر ستة أشهر. |
| Savaş gemilerimiz, askerlerimiz, Şu anda sınırda Irak ile savaşa girmeye hazır bekliyor. | TED | بوارجنا جنودنا هي الآن على أحد الحدود شبه مستعدة لخوض الحرب.. مع العراق شبه مستعدة لخوض الحرب.. مع العراق |
| E-ticaret üstel olarak büyüyor.Şu anda trilyon dolarlarda. | TED | التجارة الإلكترونية تشهد نموا أسيا منسابا. هي الآن في حدود الترليون دولار. |
| Tedavilerimizin sonucunda Şu anda, hamileliğinin yedinci ayında. | Open Subtitles | كنتيجة لمعالجتنا، هي الآن في شهرِها السابع من الحمل |
| Bryce,Şu anda beynimde yer eden bütün derin devlet bilgilerini bana gönderdi. | Open Subtitles | برايس ارسل لي كل قاعدة بيانات الحكومة السريه التي هي الآن حبيسه في مخي |
| - Şimdi nerede peki? | Open Subtitles | لكن أين هي الآن ؟ |
| - Şimdi nerede? | Open Subtitles | حسناً ، أين هي الآن ؟ |
| - Şimdi ne yapalım, patron? | Open Subtitles | - - ما هي الآن ، ورئيسه؟ - |
| Nerede Peki şimdi? | Open Subtitles | أين هي الآن إذا؟ |
| CA: şu an internette olan şeylerin tonu oldukça rahatsız edici. | TED | كريس: لهجة ما يجري على شبكة الإنترنت هي الآن مقلقة جدًا. |
| Ve... derler ki şimdi o göl, Georgia'da bir yerlerdeymiş. | Open Subtitles | و, اه, الآن يقولون ان تلك البحيرة هي الآن في جورجيا |
| Sonra biraz içeri soktum, sonra biraz dışarı sonra içeri, sonra bacaklarım ağrıdı sonra tekrar dışarı, içeri, sonra patladı ve kız şimdi hamile. | Open Subtitles | ,ثم أدخلته قليلا, ثم أخرجته قليلا ثم أدخلته قليلا, ثم آلمتني رجلاي ,ثم أخرجته مرة أخرى, ثم عدت و أدخلته نزل المني, و هي الآن حامل |
| Ayrıca inanılmaz bir kadınla tanıştım ki o şimdi benim iki yaşındaki oğlum Sekou'nun annesi, ve o bana kendimi sağlıklı bir şekilde sevmeyi öğretti. | TED | كما تعرفت على امرأة رائعة والتي هي الآن والدة إبني سيكو البالغ عامين من العمر، وعلمتني كيف أحب نفسي بطريقة مفيدة. |
| Her şey silindiğine göre O artık gerçekten onsuz yapabileceğiniz biri mi? | Open Subtitles | منذ إنك نسيت كل شيء هل هي الآن شخص أنت لا تحتاجه ؟ |
| - şu an nerede olduğunu söyleyebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقول لك أين هي الآن |
| Karanlık madde, 40 yıl önce ortaya çıkan bir fikir, ama şimdi bir fikirden daha da öte. | Open Subtitles | المادة المظلمة فكرة جائت من 40 عاما هي الآن أكثر من مجرد فكرة |
| Gece onu evine götürdük. şimdi nerede bilmiyorum. | Open Subtitles | لقد أخذناها للمنزل في الليلة الماضية و لا أعلم أين هي الآن |