| Aslında Sam kalmak istedi. Ashley, kız arkadaşı... | Open Subtitles | حسنا في الحقيقه سام قرر البقاء وآشلي هي صديقته |
| - Bu da yeni kız arkadaşı ancak sanıyorum ki tanıştırmama gerek yok. | Open Subtitles | هذه هي صديقته الجديدة... لكنّي أخمّن أنتَ لن... تحتاج أيّ تقديم. |
| - O kız arkadaşı mı? | Open Subtitles | يا رجل هل تلك هي صديقته ؟ |
| Sookie'nin arkadaşı olan Alcide'in Debbie diye bir kız arkadaşı var. | Open Subtitles | نعم، (سوكي) لديها صديق يدعي (ألسيد) و(ديبي) هي صديقته |
| - O, Danny'nin arkadaşı. | Open Subtitles | هي هنا - , هي صديقته - |
| Aşık olan kadın değil Allen. kız arkadaşı Layla'ya. | Open Subtitles | ليس هو, بل هي صديقته ليلى |
| Amanda Tims kız arkadaşı. | Open Subtitles | أماندا تيمس هي صديقته. |
| - Teşekkürler, Ted. Çünkü Robin zaten onun kız arkadaşı. | Open Subtitles | لأن (روبن) هي صديقته بالفعل |
| Arkadaki onun kız arkadaşı. | Open Subtitles | هذه هي صديقته. |
| - Bu onun kız arkadaşı. | Open Subtitles | ) -تلك هي صديقته! |
| Şu anda Felicity onun kız arkadaşı, anne. | Open Subtitles | (فلستي) هي صديقته الآن، أمي |