| O bir fahişe, Chris. Sen fahişelerle ne yapıldığını bilmiyor musun? | Open Subtitles | هي عاهرة كريس و أنت تعرف ما هي العاهرة |
| O bir fahişe. | Open Subtitles | هي عاهرة |
| O yalancı bir sürtük ve yaşadığı yer de burası. | Open Subtitles | هي عاهرة كاذبة، وهنا تعيش. |
| Kadın fahişe, Bayan Ellison. | Open Subtitles | حسنا، الإمرأة هي عاهرة) آنسة (إليسون. |
| Boğazım şiş ve mesajlaştığın o kız da fahişenin teki. | Open Subtitles | أنا مصابة بالتهاب البلعوم و الفتاة التي ترسل إليها رسالة نصية هي عاهرة |
| Tam bir sürtük. | Open Subtitles | هي عاهرة حقيقية |
| - Çünkü Brittany bir sürtük. | Open Subtitles | -لإن بريتني هي عاهرة. |
| - Kadın fahişe mi? | Open Subtitles | هل هي عاهرة ؟ |
| Kadın fahişe yahu! | Open Subtitles | هي عاهرة |
| Kızın da küçük fahişenin teki tıpkı babamdan başka adamlarla birlikte olan senin gibi. | Open Subtitles | هي عاهرة شابة مثلك، أنجبتيها عندما كنتي مع شخص آخر غير والدي |