| Aslında ben alttaydım koç. Üstte olan oydu. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا كنت في الأسفل ، أيها المدرب هي كانت على القمة |
| Aslında ben alttaydım koç. Üstte olan oydu. | Open Subtitles | في الحقيقة ، أنا كنت في الأسفل ، أيها المدرب هي كانت على القمة |
| O benim tanrıçamdı. Sahip olmak istediğim tüm özellikler onda. | Open Subtitles | هي كانت إلاهتي، كلّ شيء أنا لا يمكن أن أكون. |
| O benim motor tavşanımdı, ben de onu ihtiyarı. | Open Subtitles | هي كانت أرنبا حاجزي، وأنا كنت رجلها العجوز. |
| Yani, ben oradaydım ve Kız oradaydı. | Open Subtitles | أعني، أنني كنتَ هناك و هي كانت أيضاً هناك |
| Kadın hâlâ sonsuz aşkını savunuyordu. | Open Subtitles | هي كانت لا تزال تجاهر بحبها الذي لا يموت |
| Eğer bir kadınla birlikte olsaydım onun Michelle gibi olmasını isterdim. | Open Subtitles | هو سيكون مع شخص ما مثل ميشيل هي كانت رشيقة جدا |
| Bella'nındı. İşleri o yürütüyordu. Ben de köpeğimle bir şeyler yapıyordum ama çiftçi oydu. | Open Subtitles | هي من أدارت المكان، أمكنني القيام ببعض الأمور انا و الكلب، لكن هي كانت المزارعة |
| - Benim tek görevim oydu ve sen de onu yanımıza getirdin. | Open Subtitles | هي كانت مهمتي الوحيدة و انت احضرتها لنا |
| Hastalanan tek insan oydu. | Open Subtitles | هي كانت الوحيدة من البشر التي مرضت |
| 13'e sözünü geçirebilen tek kişi oydu. | Open Subtitles | هي كانت الوحيدة التي "يمكن ان تكبح جماح "13 |
| Biliyorsun, O benim arkadaşımdı. | Open Subtitles | و هي كانت صديقة لي لذلك, أنا حقاً.. |
| O benim kuzenim döverdi bir tel kemer ile. | Open Subtitles | هي كانت تهزم أبن عمي بحزام أسلاك |
| O, benim en büyük ilham kaynağımdı. | Open Subtitles | هي كانت مصدر إلهامي الكبير وهي ـ ـ ـ |
| O benim Kız kardeşimdi, Harry. | Open Subtitles | هي كانت أختي، هاري. |
| Kız kardeşim hangara götürülmedi. | Open Subtitles | أختي لم تؤخذ من أيّ حظيرة. هي كانت إختطف من بيتنا أمام ني تماما. |
| Hiç şüphesiz o, Kız arkadaşları için çalışıyor ama onun koltuğuna yatıp, kolunu dahi hareket ettiremeyen bana hiç o gözle bakmıyor. | Open Subtitles | بينما هي كانت تعمل تعمل لأجل الفتيات الوحيدات بلا شك لكنها لم تنظر أبداً غلى الفتاة الوحيدة |
| Uzun zamandır görmediğim Kız kardeşim olacaktı. | Open Subtitles | هي كانت من المفترض أن تكون أختي الضائعة منذ زمنٍ طويل |
| Kadın paramparça edilmişti ama yine de onu soydun mu? | Open Subtitles | هي كانت مُقطعَة كُلها فوق و أنت سَرقتها على أية حال |
| Bir Kadın, bir anne, çocuk doğuruyordu. | Open Subtitles | هذه الإمرأة أو الأم ، هي كانت تلد هذه المولودة الجديدة ، صحيح ؟ |
| Bu Kadın doğum sancısı çekmesine rağmen 30 dakikadır sizinle konuşuyor. | Open Subtitles | تلك المرأه كانت تتكلم لنصف ساعه بينما هي كانت في وضع الولاده |
| Hayaletten bahsetmem onun sırf dileğini dilediği için gerçek olduğunu sanmasını sağladı. | Open Subtitles | الشبح جعل الرجل في منتصف طريق التصديق هي كانت واقعيه بمنحه أمنيته |
| onun bileklerini kesseydi, bıçak lekesiz olurdu. | Open Subtitles | إذا هي كانت ستحز أرساغها، السكين سيكون بدون بقع. |